Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10537 E. 2022/2385 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Finike Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.01.2021 tarihli ve 2019/478 Esas - 2021/42 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili ve davalı ... mirasçılarının bir kısmı tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası ... ...’nın 9 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümünü mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle davalı ...’e devrettiğini, dava önce mirasçılar tarafından davalı ...’e karşı açılan tapu iptali ve tescil istemli davanın temyiz incelemesinde temlikin mal kaçırma amaçlı olduğuna karar verildiğini ancak temyiz sonrasında davacıların davadan feragati üzerine davanın reddine karar verildiğini, taşınmazın ¾ payının davalı ...’e devredildiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, davanın kötüniyetli olarak açıldığını, önceki temliklerle ilgisi olmadığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ilk kararına karşı davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 03.10.2018 tarihli ve 2015/17134 Esas - 2018/13061 Karar sayılı ilamı ile, “… Tüm dosya içeriğinden ve Dairenin 2007/8090 Esas - 2007/10083 Karar sayılı ilamından davalı ...’in ilk el konumunda olması nedeniyle, mirasbırakan tarafından bu kişiye yapılan temlikin muvazaalı olduğu iddiası sabittir. Ne var ki; Mahkemece diğer davalı ...’in iyi niyetli olup olmadığı yönünden yeterli araştırma yapıldığını söyleme imkanı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davalı ...’in Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacakları hususunda araştırma ve inceleme yapılması, bu konuda tarafların gösterdikleri delillerin eksiksiz toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece 19.01.2021 tarihli, 2019/478 Esas ve 2021/42 Karar sayılı karar ile; yargılama sırasında ölen davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ...’in bir kısım mirasçıları temyiz isteminde bulunmuşlardır.

5. Temyiz Nedenleri

5.1. Davacı temyiz dilekçesinde özetle, daha önce dinlenen tanık ... bozma ilamından sonra dinlenilmediğini, Mahkemenin bozma öncesi dinlenilen tüm tanıkların dinlenilmesi taleplerini dikkate almadığını, iyiniyet araştırmasının yeterince araştırılmadığını, aynı taşınmazda paydaş olan davalı ... ile ...'in birbirlerini tanımamasının mümkün olmadığını, kolluk görevlilerinin yaptığı eksik ve hatalı araştırmanın hükme esas alınamayacağını, davalı ... ile dava dışı ... ... ve ... ... birbirini tanıdıklarını, ...'in dava konusu taşınmaz ile ilgili tüm olayları bildiğini, kendi lehine hükmedilen vekalet ücretinden davalı ... dışında ki davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına rağmen sadece veraset ilamında ki payları oranında sorumlu olması usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

5.2. Davalı ...’in mirasçılarından ... temyiz dilekçelerinde özetle, mirasbırakanları ...'in mirasını reddettiklerini ancak aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedildiğini, mirasçı olmadıkları için davalı sıfatlarının ve haklarında verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemişlerdir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

6.2.2. Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, mirasbırakan tarafından temlik edilen payın dava tarihindeki değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden kısım olup, davanın kabulü halinde bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekmektedir.

6.2.3. Diğer yandan, harç kamu düzenine ilişkin olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in maliki olduğu 4 numaralı bağımsız bölümü 09.12.2003 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakan ...’in 01.07.2004 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı ile dava dışı çocukları ... ile dava dışı eşi ...’in kaldığı, dava dışı mirasçılar ..., ... ve ... tarafından dava konusu taşınmazın muvazaalı olarak temlik edildiğine ilişkin olarak Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/400 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığı, Mahkemece muvazaa iddiasının sabit görülmeyerek davanın reddine karar verildiği, Dairece 24.10.2007 tarihinde davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek kararın bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ancak temyiz aşamasında davacıların davadan feragat ettikleri, bunun üzerine 25.12.2009 tarihinde davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu sırada davalı ...’in 27.05.2010 tarihinde taşınmazın 3/8 payını ...’a, 3/8 payını da ...’e satış suretiyle temlik ettiği, ...’in de bu payları 22.07.2010 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettikleri, taşınmazda halen davalı ...’in 1/4, davalı ...’in ise ¾ payının bulunduğu, davalı ...’in yargılama devam ederken 02.03.2018 tarihinde öldüğü, Finike Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.01.2019 tarihli kararı ile ...’in eşi Esma ile oğlu...’nin mirası reddettikleri belirtilerek ... mirasçılarının oğlu ... ve oğlu...’nin çocukları... olduğunun hükme bağlandığı, ...’ün de Finike Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.02.2019 tarihli ve 2018/174 Esas - 2019/54 Karar sayılı ilamı ile...'in mirasını kayıtsız şartsız reddettiğinin tesciline karar verildiği ve kararın 28.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

6.3.2. Somut olayda, taşınmazın muvazaalı olarak devredildiğinin diğer mirasçılar tarafından açılan davada, Dairenin 24.10.2007 tarihli ve 2007/8090 Esas - 2007/10083 Karar sayılı ilamı ile saptandığı, önceki davada ...’nin taraf olmadığı, dava konusu taşınmazın 3/8’er payları mirasçılar ...’e satış suretiyle devrilmiş görünse de, bu satışın önceki davadan feragat edilmesi nedeniyle davacıların paylarının teslimi amacıyla yapıldığı anlaşılmakla, davacının dava konusu taşınmaza ilişkin miras payının tamamının ... üzerinde kalmasına rağmen ... adına kayıtlı olan ¼ payın üzerinden davacının miras payı oranında iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi hatalıdır.

6.3.3. Diğer taraftan, ... mirasçılarından ...’ün ...'in mirasını reddettikleri Finike Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.02.2019 tarihli, 2018/174 Esas ve 2019/54 Karar sayılı ilamı ile sabit olmasına rağmen, bunların aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de doğru değildir.

6.3.4. Hal böyle olunca, taşınmazın mirasbırakandan davalı ...’e temlikinin muvazaalı olması nedeniyle davalı ... adına kayıtlı olan ¼ payın tapu kaydının davacının payı oranında iptaliyle ve aynı oranda tesciline karar verilmesi ve mirası reddeden ... mirasçılarının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

6.3.5. Kabule göre de, çekişme konusu 4 numaralı bağımsız bölümün tamamının değerinin 69.000,00 TL olduğu, davanın davalı ... yönünden kabul edildiği ve ... adına kayıtlı olan ¼ paydan davacının payı oranında tapu iptali ve tescile karar verildiği, bu durumda iptaline karar verilen 1/16 payın değerinin 4.312,50 TL olduğu ve mahkeme kabulü dikkate alınarak hükmedilmesi gereken harç 294,58 TL olması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın tamamı üzerinden fazla harca hükmedilmesi de isabetsizdir.

V. SONUÇ

Davacı vekilinin ve davalı ..... mirasçıları...’ün (6.3) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle değinilen yönler itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harçların temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.