Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10599 E. 2022/1904 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : DİYARBAKIR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 22/10/2020 tarihli 2020/262 Esas, 2020/440 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı ... vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmiş olmakla; davacı ... vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, kök mirasbırakanları ...’in 13 ada 3 parsel, 63 ada 47 ve 48 parsel, 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını davalıların mirasbırakanları ... ... ve ... ...’ye satış suretiyle devrettiğini, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak temliklerin yapıldığını ileri sürerek, çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, davacılardan ...’ın yargılama sırasında ölmesi üzerine, mirasçıları davayı takip etmiş, mirasçıların tamamı 03/12/2009 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04/02/2020 tarihli ve 2016/150 E., 2020/69 K. sayılı kararıyla; davacı ... yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, diğer davacılar yönünden ise feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, muris muvazaasına dayalı iptal tescil davalarında hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin uygulanmadığını, somut olayda devirlerin muvazaalı olarak yapıldığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinin 22/10/2020 tarihli 2020/262 Esas ve 2020/440 Karar sayılı kararıyla; çekişme konusu taşınmazların öncesinin tapulu olduğu, 16/02/1982 ve 03/11/1983 tarihlerinde kesinleşen kadastro ile ... ... ve ... ... adına tescil edildiği, kök mirasbırakan ...'in 1978 yılında öldüğü, davanın ise 2016 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibarı ile geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı ... temyiz dilekçesinde özetle, muris muvazaasına dayalı davalarda hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin uygulanamayacağını, devirlerin muvazaalı olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçeyle ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 80,70 TL onama harcının temyiz eden davacı ...’dan alınmasına, 09/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.