"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...’nin 36,13, 33 ve 21 parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle davalı oğullarına temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazların babaları ile amcalarının ortak mülkiyetinde olduğunu, amcalarından payını satın aldıklarını ancak babalarına duydukları saygıdan dolayı satın alınan bu payları onun adına tescil ettirdiklerini, babalarının kız evlatlarına da altın ve para vermek suretiyle mallarını paylaştırdığını, yarısı kendilerine ait olan çekişme konusu taşınmazları bakım karşılığı verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlar, davalılardan Niyazi’nin yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, mirasbırakanın mal satma ihtiyacı olmadığı gibi davalıların da dava konusu taşınmazları alabilecek ekonomik güçlerinin bulunmadığı, davalı taraflarca her ne kadar mirasbırakanın sağlığında miras taksimi yaptığı ileri sürülerek davalılar tarafından kız kardeşlerine altın verildiği belirtilmiş ve bu husus bir kısım tanık beyanları ile de doğrulanmış ise de, altınların mirasbırakan tarafından değil davalılarca mirasbırakanın ölümünden sonra verilmiş olması karşısında, mirasbırakanın sağlığında miras taksimi yaptığının kabulünün mümkün olmadığı ve ödeme savunmasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, tarafların ortak tanığı olan ...'nin davalıların amcalarından yer aldıklarını açıkça beyan etmesi karşısında, Mahkemece soyut iddia olarak kabul görmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın sağlığında miras taksimi yaptığını, davacının mal kaçırma olgusunu ve dolayısıyla davasını ispat edemediğini, gerekçede davalıların, taşınmazları satın alacak maddi güçlerinin olmadığı belirtilmiş ise de, tanık anlatımlarının bu durumun aksini gösterdiğini, dava değerinin yanlış hesaplandığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücreti ve harçların da yanlış belirlendiğini, dava konusu taşınmazlar üzerindeki muhdesatların davalılar tarafından yapıldığını, davalılara ait olduğunu, davacı tarafın muris muvazaasına dayanarak dava açma hakkının olmadığını, ancak olsa olsa tenkis davası açma haklarının olduğunu, tenkis davası açma süresinin ise geçtiğini, mirasbırakana ölümüne kadar davalılar tarafından bakıldığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2021 tarihli ve 2021/967 E., 2021/993 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların 05/09/1979 tarihinde mirasbırakan tarafından davalı erkek çocuklarına satış yoluyla devredildiği, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, tarafların ortak tanığı olan ...'nin davalıların amcalarından yer aldıklarını açıkça beyan etmesi karşısında, Mahkemece soyut iddia olarak kabul görmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın sağlığında miras taksimi yaptığını, davacının mal kaçırma olgusunu ve dolayısıyla davasını ispat edemediğini, gerekçede davalıların, taşınmazlarını satın alacak maddi güçlerinin olmadığı belirtilmiş ise de, tanık anlatımlarının bu durumun aksini gösterdiğini, dava değerinin yanlış hesaplandığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücreti ve harçların da yanlış belirlendiğini, dava konusu taşınmazlar üzerindeki muhdesatların davalılar tarafından yapıldığını, davalılara ait olduğunu, davacı tarafın muris muvazaasına dayanarak dava açma hakkının olmadığını ancak olsa olsa tenkis davası açma haklarının olduğunu, tenkis davası açma süresinin ise geçtiğini, mirasbırakana ölümüne kadar davalılar tarafından bakıldığını ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan tapu-iptal tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Kararın (III.) ve (IV/3.) numaralı paragraflardaki gerekçeler yerinde bulunmakla, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 11.159,39 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 16/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.