"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1230 E., 2021/626 K.
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
BİRLEŞTİRİLEN 2014/63 E. SAYILI DAVADA
BİRLEŞTİRİLEN 2016/137 E. SAYILI DAVADA
DAVA TARİHİ : 26.12.2013- 27.02.2014-03.08.2016
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/533 E., 2017/297 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın asıl davada davalı ... vekili ile birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı ... vekili ile birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davanın davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu 103 ada 3, 10; 111 ada 19, 21, 25, 27; 112 ada 9; 113 ada 4, 5; 115 ada 17; 119 ada 12, 64 ve 75 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların davalı ile müvekkillerinin müşterek mirasbırakanı olan ...den geldiğini, mirasbırakanın terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Eldeki dava ile birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/63 Esas, 2014/73 Karar sayılı davasının davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; asıl davada dosya arasına alınan tapu kayıtlarından dava konusu 111 ada 27, 112 ada 9, 113 ada 5, 115 ada 17 ve 119 ada 64 parsel sayılı taşınmazların ...’a satılmış olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek asıl davada ileri sürülen sebepleri tekrarla, taşınmazların tapu kayıtlarının müvekkillerinin mirasbırakanından gelen miras payları oranında iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
3. Eldeki dava ile birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/137 Esas, 2016/443 Karar sayılı davasının davacıları ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; asıl davada dosya arasına alınan tapu kayıtlarından dava konusu 115 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ...’a satılmış olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek asıl davada ileri sürülen sebepleri tekrarla, taşınmazın tapu kaydının davacıların mirasbırakandan gelen miras payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davanın davalısı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı adına kayıtlı taşınmazların davalı tarafından mirasbırakanı olan babasından satın alındığını, davacıların taşınmazlarda hakkının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Eldeki dava ile birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/63 Esas, 2014/73 Karar sayılı davanın davalısı ... cevap dilekçesinde; adına kayıtlı taşınmazları 10.01.2014 tarihinde bedelini ödemek suretiyle iyiniyetle kayden satın aldığını, muvazaalı bir satış işleminin söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Eldeki dava ile birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/137 Esas, 2016/443 Karar sayılı davanın davalısı ... cevap dilekçesinde; adına kayıtlı 115 ada 17 parsel sayılı taşınmazı 20.11.2014 tarihinde bedelini ödemek suretiyle iyiniyetle kayden satın aldığını, muvazaalı bir satış işleminin söz konusu olmadığını, taşınmazı satın aldığı tarihte tapu kaydının beyanlar hanesinde herhangi bir kısıtlama şerhi bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında dava konusu taşınmazların müşterek mirasbırakan ...den geldiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın taşınmazların mirasbırakan tarafından oğlu olan davalıya satılıp satılmadığı noktasında toplandığı, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından mirasbırakan Mehmet’in terekesinin taksim edilmediği ve taşınmazların davalıya satıldığının davalı tarafından kanıtlanamadığı, 111 ada 27, 112 ada 9, 113 ada 5, 115 ada 17 ve 119 ada 64 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafından muvazaalı şekilde birleştirilen davanın davalısı ...’a, 115 ada 7 parsel sayılı taşınmazın da birleştirilen davanın davalısı ... tarafından diğer birleştirilen davanın davalısı ...’a kayden satıldığı, söz konusu satışların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023 üncü maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı kabulüne, dava konusu 103 ada 3, 10; 111 ada 19, 21, 25, 27; 112 ada 9; 113 ada 4, 5; 115 ada 17; 119 ada 12, 64 ve 75 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının davacıların Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk
Mahkemesinin 2014/548 Esas, 2014/600 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde asıl davada davalı ... vekili ile birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl davanın davalısı ... vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca taşınmazların müvekkili tarafından kullanıldığının beyan edildiğini, taşınmazların mirasbırakanı tarafından müvekkiline satıldığının açık olduğunu, davacıların taşınmazlarda hakkının bulunmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Birleştirilen davanın davalısı ... vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının adına kayıtlı taşınmazla ilgili derdest bir dava bulunduğunu bilmediğini, bu hususta kendisine bilgi veren olmadığını, davalının kadastro çalışmaları sırasında Türkiye Taşkömürü Kurumunda işçi olarak çalıştığını, taşınmazın bulunduğu köye ise emekli olup 2012 yılında yerleştiğini, 2014 yılında ise köy muhtarı olarak seçildiğini, davacı tarafça kötüniyetli bulunduğunun kanıtlanamadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...ten kaldığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, mirasbırakanın 1996 yılında vefat ettiği, ölmeden önce taşınmazları kendisinin kullandığı, davalı ... dava konusu taşınmazları babasından bedeli karşılığı satın aldığını ileri sürmekte ise de dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından bu hususun somut delillerle ispatlanamadığı, taşınmazların hatalı olarak davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, her ne kadar dava konusu taşınmazların davalı ... tarafından kullanıldığı anlaşılmakta ise de mirasçılar arasında taksim olgusu mevcut değil ise 26.05.1954 tarih 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca elbirliği mülkiyetinde mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik hükümleri işlemeyeceğinden, bir veya bir kaç mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin mirasçılık sıfatına dayalı olarak tereke adına sürdürülmüş olacağı, birleştirilen davanın davalısı ... her ne kadar adına kayıtlı dava konusu taşınmazı tapuya güvenerek iyiniyetli şekilde satın aldığını ileri sürmekte ise de dava konusu taşınmazlar davalı ... adına kayıtlı iken birleştirilen davaların konusu olan taşınmazların asıl dava açıldıktan sonra 10.01.2014 tarihinde birleştirilen davanın davalısı ...e satıldığı, taşınmazlardan bir tanesinin de 20.11.2014 tarihinde birleştirilen davanın davalısı Mehmet’e satıldığı, Mehmet’in dava konusu taşınmazların bulunduğu köyün muhtarı olduğu ve taşınmazın yakınında kendisine ait dava dışı bir taşınmazının da bulunduğu göz önüne alındığında, satın aldığı taşınmazla ilgili derdest bir dava olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı, bu nedenle TMK’nın 1023 üncü maddesindeki tapuya güven ilkesine dayalı savunmasının dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın davalısı ... vekili ile birleştirilen davanın davalısı ... vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteklerinin HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde asıl davada davalı ... vekili ile birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl davanın davalısı ... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
2. Birleştirilen davanın davalısı ... vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
a) 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi,
b) 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1023 üncü maddesi,
c) 26.05.1954 tarihli ve 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı.
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda ... ili, ... ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 103 ada 3, 10; 113 ada 4 ve 119 ada 75 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalı ... ve dava dışı müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan 111 ada 18 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve dava dışı müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiş; taşınmazın 2013
yılında ifrazıyla aynı kişiler adına kayıtlı dava ve temyize konu 111 ada 19 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur.
Aynı çalışma alanında bulunan 111 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş; taşınmazın 2013 yılında ifrazıyla davalı adına kayıtlı dava ve temyize konu 111 ada 25 parsel sayılı taşınmaz oluşmuştur.
Aynı çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 115 ada 17 parsel sayılı taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş; taşınmaz 10.01.2014 tarihinde davalı ... adına, daha sonra 20.11.2014 tarihinde davalı ... adına kayden satış suretiyle tescil edilmiştir.
Aynı çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 119 ada 12 parsel sayılı taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davanın davalısı ... vekili ile birleştirilen davanın davalısı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl davada davalı ... vekili ile birleştirilen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.