"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/193 E., 2021/259 K.
DAVA TARİHİ : 01.04.2014
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Sivas ili, Merkez ilçesi, Akçaeniş köyü 110 ada 121 parsel sayılı taşınmazın 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında hatalı olarak Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın dedesinden babasına, babasından kendisine intikalen geldiğini ileri sürerek tapusunun iptali ile tapuya tesciline karar verilmesini istemiş; 23.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile Sivas Kadastro Mahkemesinin 2012/114 Esas, 2013/98 Karar sayılı dosyası içinde bulunan ve hükme esas alınan yerin bu davada talep edilen yer olmadığını, belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine; dava konusu taşınmazın ham toprak vasfında olduğu, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisabının mümkün bulunmadığını, davacının murisi İsmail yazıcı tarafından Sivas Kadastro mahkemesine kadastro tespitinin iptali ve tescil dava açıldığını, murisin vefatından sonra davacı ... tarafından davanın takip edildiğini, yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, kesin hüküm nedeniyle davanın gerektiğini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacı tarafından davaya konu edilen Sivas ili, Merkez ilçesi, Ağcaeniş köyü 110 ada 121 parsel nolu taşınmazın murisinden intikalen zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ve ve tescilinin talep edildiği, davacı mirasbırakanı İsmail Yazıcı tarafından aynı taşınmaza ilişkin davalı Hazine aleyhine açılan ve Sivas Kadastro Mahkemesinin 2012/114 Esas, 2013/98 Karar sayılı kararı ile davanın reddi ve taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline dair verilen kararın kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.11.2019 tarihli ve 2016/11128 Esas ve 2019/7411 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz başında keşif yapılmadan ve hükme esas alınan bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin kadastro paftaları çakıştırılarak bahsi geçen dava dosyasındaki taşınmaz ile dava konusu taşınmazın aynı taşınmaz bölümüne ilişkin olup olmadığı kesin olarak belirlenmeden karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazda 30-35 yıldır tarımsal faaliyette bulunulmadığı, zilyetlik ile kazanım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekilinin temyiz dilekçesinde; yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, dava konusu taşınmazın davacının babası tarafından yıllarca ekilip biçildiği ve bu suretle fiilen kullanıldığı belirtilerek kararın bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu; Sivas ili, Merkez ilçesi, Akçaeniş köyü çalışma alanında bulunan 110 ada 121 parsel sayılı taşınmaz 4.473.310,02 m2 yüzölçümlü ham toprak vasfıyla 10.03.2006 tarihinde Hazine adına tescil olmuştur.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nin geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.