Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10692 E. 2023/4773 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yapılan hibe nedeniyle kadastro tespitine itiraz edilerek tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, kadastro mahkemesinin paylaşımı kabul edip etmemesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi miras payının hibe edilmiş olsa dahi, fiili taksim ve kadastro tespiti sırasında tarafların muhtar huzurunda anlaşarak paylaşımda bulunmaları ve bu paylaşımı yıllarca kullanmaları gözetilerek yerel mahkeme kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1352 E., 2021/723 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/209 E., 2019/282 K.

Taraflar arasındaki Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı kardeşi ...'nin dava konusu 157 ada 2, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlardaki payını tespit öncesinde davacıya hibe ettiğini, bu durumun tespite yansıtılmadığını ileri sürerek taşınmazların davacı ile davalıların müşterek muris Recep'in çocukları olduğu, muris Recep Kaman'ın ölerek mirasın tarafları ile kızları ... ve ...'ye kaldığı, muris öldükten sonra murisin kızı ...'nin hissesini davacıya hibe ile devrettiği, böylece davacının taşınmazın 2/5'ine sahip olduğu, diğer kız kardeş ...'nin hissesini de davalılar ... ve ...'in aldığı, tarafların müşterek muristen kalan ilçenin Yalnızçam köyü Kızdavazı mevkinde bulunan taşınmazı kadastro tespiti sırasında kuzeyden güneye 2/5'inin davacı adına 3/5 payının ise davalılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline, davalıların razı olmaması halinde taşınmazın bir bütün olarak herkesin payı oranında adlarına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu edilen yerin üzerinden 2008 yılında Kdz Ereğli Yalnızçam köyünden "resen" kadastro yazımı yapılarak 3 kardeş adına tapu verildiğini, o tarihten bu yana kendilerinin bu yeri kullandıklarını, davacı her ne kadar kadastro yazımı sırasında köyde olmadığını Almanya'da olduğunu iddia ediyor olsa da doğru söylemediğini, aradan 10 yıl gibi bir zaman geçtiği gibi eskiye yönelik askı müddetinde bir itirazı da olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespiti öncesinde köy muhtarlığında davacı ve davalıların katılımı ile fiilen taksim edildiği, herkesin kendi yerini kullandığı, davacının, dava dışı kardeşi ...'nin miras payını devrettiği ve bu nedenle taşınmaz paylaşımında buna riayet edilmediği şeklindeki iddiası yönünden; dava konusu taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmeden dava dışı ...'nin 30.06.2008 tarihli Gayrimenkul Hibe Edilmesine Ait Tanzim Edilmiş Köy Senedi karşılığında miras payını davacı kardeşine devrettiği görülmüş ise de, ortada tapulu bir taşınmaz bulunmadığı, henüz fiili taksim yapılmamış olduğu, dava dışı ...'nin kendisine ait hissesini terekeden bağımsız olarak devretmesinin hukuken mümkün olmayacağı ve pay devrinin tapuda pay tescil edilmediği sürece eldeki davada bir sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mahkemece usulünce yapılan keşif, dinlenen tespit bilirkişi ve tanık beyanları ve bu beyanları destekleyen bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu üzere ... Medeni Kanunu'nun 677 nci maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi uyarınca elbirliği mülkiyetinde mirasçılar arasında pay devri mümkün olup somut olayda davacının, kız kardeşinin hissesini tespit ve taksim tarihinden önce satın aldığı, hisseyi aldıktan sonra davacı ve davalı olan 3 erkek kardeşin sahip oldukları hisselerinin tamamını kapsayacak şekilde kadastro çalışmaları sırasında dava konusu yerleri muhtar odasında paylaştıkları, buna göre kazıkların çakıldığı, dava konusu yerlerin taksimden sonra da bu şekilde kullanıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle,

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.