"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne Mahkeme kararının kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, dava konusu 150 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı ile ortak murisleri ....‘dan geldiğini, terekesinin taksime konu olmamasına rağmen kadastro çalışmaları sonucunda haksız biçimde mirasçılar arası arsa payı satışı nedeniyle, 5/6 payın davalı adına, 1/6 payın dava dışı diğer kardeşi....adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile 1/6 pay oranında adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, taşınmaza zilyet olduğunu, yapı kullanım izin belgesi aldığını, davacının ve diğer mirasçıların payını 1987 yılında satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kulu Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/04/2021 tarihli ve 2020/330 Esas, 2021/300 Karar sayılı kararı ile iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/6 payının davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, bakiye kısmın davalı adına ipkasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle, Mahkemenin yeterli inceleme ve araştırma yapmadan hüküm kurduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmaza kendisinin zilyet olduğunu, taşınmaz üzerinde yaptırdığı ev ve müştemilatının bulunduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 20/09/2021 tarihli ve 2021/992 Esas 2021/1086 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 06/08/2020 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 24.03.2005 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.2. maddesi uyarınca kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, 1987 tarihli satış sözleşmesinin sahte olduğunu, mirasçılar arasında pay satışı olmadığını, kadastro tespitinin hatalı olduğunu, davalının satış senedini 2004 yılında düzenlediğini, tarihini 1987 olarak düzelttiğini beyan ettiğini, satış senedinin aslının dosyaya sunulamadığını, satış sözleşmesindeki bir kısım mirasçının yerine bizzat davalının kendisinin imza attığını, diğer mirasçı....’nın miras payına yönelik açtığı davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın kesinleştiğini, satış senedinin yok hükmünde olduğunu belirterek, ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.
3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV.3) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.