Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10767 E. 2023/4966 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daha önce açtığı davadan feragat etmiş olan davacının, aynı ve farklı taşınmazlar için yeniden tapu iptali ve tescil davası açması üzerine, önceki davanın kesin hüküm teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, her iki davada da aynı taşınmaza ilişkin taleplerin bulunduğu ve önceki davadaki feragatin kesin hüküm etkisi doğurduğu tespiti isabetli bulunurken, diğer taşınmaza ilişkin taleplerin önceki davada yer almaması nedeniyle bu kısımda kesin hükmün oluşmadığı ve davanın esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/465 E., 2021/305 K.

DAVA TARİHİ : 13.11.2012

HÜKÜM/KARAR : Usulden ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Kastamonu İli, Tosya İlçesi, Kargın Köyü çalışma alanında bulunan 147 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların öncesinde bir bütün olarak mirasbırakan Yaşar’a ait olduğunu, taşınmaz üzerinde kendisine ve babasına ev yapması şartı ile taşınmazın ½ payının kendisine verildiğini, kendisine ait evi 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa ettiğini ve o tarihten bu yana ikamet ettiğini, taşınmazın kalan yarısında ise kendisi ile birlikte diğer mirasçıların zilyetliğinin bulunduğunu, ancak 3 parsel sayılı taşınmazın tüm mirasçılar adına tescil edildiği gibi kimlik hatası yapılarak torunu ... adına da tespit yapıldığını, 4 parsel sayılı taşınmazın ise tüm mirasçılar yerine ... adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 3 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına, 4 parsel sayılı taşınmazın ise ... mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... birlikte sundukları cevap dilekçesinde; mirasbırakan ...'nun davaya konu taşınmazlarının ilk eşi Cemile ve ikinci eşi Ayşe’den olma çocukları arasında sözlü olarak paylaşıldığını, mirasbırakanın iki eşli bir yaşam sürmesi nedeniyle iki ayrı ev yaptığını, bu evlerden davaya konu 4 parsel sayılı taşınmazın Ayşe’den olan çocukları Sefer, Kezban ve ...’ye verildiğini, Kezban ve ...’nin miras hisselerini Sefer’e satmaları nedeniyle taşınmazın ... adına tescil edildiğini, davaya konu 3 parsel sayılı taşınmazın ise Cemile’den olma Yakup, Satı ve Sabire’ye verildiğini ancak davacı yerine hatalı olarak torunu Habip oğlu Yakup adına tescil edildiğini, 3 parsel sayılı taşınmazdaki evin davacıya ait olduğuna dair iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

Davalı ... cevap dilekçesinde; diğer davalıların cevap dilekçesindeki hususları tekrarla kardeşleri ... ve Kezban’ın miras hisselerini 2008 yılında satın aldığını, 3 parsel sayılı taşınmazda Cemile’den olma kardeşlerin, 4 parsel sayılı taşınmazda Ayşe’den olma kardeşlerin yaşadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... davaya cevap vermemiş, 23.05.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden davayı kabul ettiğini, 4 parsel sayılı taşınmazın ise muris ...’nun sağlığında paylaştırılması nedeniyle ...’ya bırakıldığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 04.07.2015 tarihli ve 2012/222 Esas, 2015/192 Karar sayılı kararıyla dava konusu evin mülkiyetinin tespiti için ayrı bir dava açılması gerektiğinden davacının bu talebinin reddi ile talep halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, davacının diğer taleplerinin ortaklığın giderilmesine ilişkin olduğunun kabulüyle talebinin reddi ile talep halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Tosya Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2019 tarihli ve 2019/1869 Esas, 2019/4387 Karar sayılı ilamıyla, varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı, davanın açıkça tespit öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olup Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları kapsamında (147 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın mirasçılar arasında olduğu ve miras payına hasren görülebileceği göz önüne alınarak) inceleme yapılması ve esastan karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemenin 2010/116 Esas sayılı dava dosyasında davacının 147 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında aynı iddialara dayalı olarak ..., Sabire Zorlu (Kara) ve Satı Zorlu (Yorulmaz) aleyhine dava açtığı, yargılama sırasında davacı vekilinin 05/07/2012 tarihli feragat dilekçesi nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, her iki taşınmazın da orta noktasında dışarıdan bakıldığında bir adet evin olduğu, başlangıçta her iki ev arasında var olan geçişin daha sonrasında kapatılması suretiyle iki evin de ayrı birer ev olarak kullanıldığının tespit edildiği, kadastro tespiti sırasında iki ayrı ev olarak kullanılan bu yapının olduğu taşınmaza tek bir tapu kaydı çıkarılması gerekirken kadastro ekiplerince nedeni anlaşılamayan bir şekilde taşınmazın üzerinde bulunan evin ortasından iki ayrı taşınmaza ayrıldığı, her ne kadar eldeki davadaki talep sonucu ile 2010/116 Esas sayılı dosyadaki konu edilen talep sonucu şeklen bire bir aynı olmasa da her iki davada da esas itibari ile davacının iddialarının ve talep sonucunun aynı hususlar olabileceği, 147 ada 4 parsel sayılı taşınmaz 2010/116 Esas sayılı davaya konu edilmemiş ise de feragat edilmemesi halinde keşif sırasında 4 parsel sayılı taşınmazın da davaya dahil edilmesi gerekeceğinin anlaşıldığı, bu nedenle her iki davadaki talep sonuçlarının aynı olduğu, 2010/116 Esas sayılı davadaki kararın eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiği, karar kesinleştirilmemiş ise de feragat beyanının kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki davaya konu olaylar, iddialar ve talep sonuçlarının farklı olduğunu, bu nedenle önceki kararın eldeki davada kesin hüküm teşkil etmediğini, bozma ilamına uyulmakla usuli müktesep hak oluştuğundan bozma kapsamı dışındaki hususların araştırılmasının hatalı olduğunu, dava şartlarının ön inceleme aşamasında inceleneceğini, davanın geldiği aşamada verilen kararın usul ekonomisi ilkesi ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu, davalıların kesin hükme ilişkin bir iddiasının bulunmadığını, önceki tarihli Mahkeme kararı kesinleşmediğinden kesin hüküm teşkil etmediğini, 147 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden bir kesin hükmün bulunmadığını, davalı ...’nun kabul beyanının bulunduğunu, davacı tanığının dinlenmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 üncü, 303 üncü ve 311 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyanın incelenmesinden, davacının 147 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında kayıt malikleri aleyhine açtığı davada 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kendisi adına, 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise mirasbırakan Yaşar mirasçıları adına tescilini istediği, Tosya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/116 Esas sayılı dava dosyasında da davacının aynı iddialara dayanarak 147 ada 3 parsel hakkında açtığı davada taşınmazın yarısının kendi adına, yarısının ise Yaşar mirasçıları adına tescilini talep ettiği, 2010/116 Esas sayılı davada davacı asıl ve davacı vekilinin imzalarını taşıyan dilekçe ile davadan feragat edildiği, Mahkemece feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.09.2012 tarihli kararın taraflara tebliğ edilmediği ve kesinleştirilmediği, eldeki davanın 13.11.2012 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki; çekişmeli 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın her iki davaya konu olduğu, bu taşınmaz yönünden her iki davanın tarafları ve dayanılan sebebinin aynı olduğu anlaşıldığından Mahkemenin 147 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden feragat beyanının varlığına ve feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurduğuna dair vakıa ve hukuki değerlendirmesi yerindedir.

Ne var ki, eldeki davaya konu 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Tosya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/116 Esas sayılı davasına konu edilmediği, anılan davada 147 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki ...’ya husumet yöneltilmediği, anılan davanın ikame edildiği tarihi de kapsayacak şekilde ilk tesis kadastrosundan itibaren 147 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların ayrı ayrı tespit ve tescil edildikleri dikkate alındığında, Mahkemenin her iki davanın talep sonucunun aynı olduğu yönündeki değerlendirmesine katılmak olanaksızdır.

Hal böyle olunca, Mahkemece 147 ada 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden işin esasına girilerek tarafların tüm delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulüyle Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Tosya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.