"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat davası sonunda Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası ... ...’in Esenler ve Fatih ilçelerinde maliki olduğu taşınmazları, mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğlu Halit’e temlik ettiğini, tapu kayıtlarından tespit edilebilen bu taşınmazların 1902 ada 71 parsel ile 4-14-1212-5579 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu ileri sürerek, mirasbırakan adına kayıtlı iken davalıya devredilen Esenler ve Fatih ilçelerindeki taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, 3. kişiye devredilen var ise bedelinin ödenmesini istemiş; 24.06.2015 tarihli dilekçeyle davayı ıslah ettiğini, zira tapu kayıtları hakkında yanlış bilgi sahibi olduğunu, mirasbırakan tarafından davalıya devredilen yerin ... Mahallesindeki taşınmaz olduğunu beyan ederek bu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, 3. kişiye devredilmiş ise bedelinin ödenmesini istemiş; bilahare ıslahla bildirilen yerin 1860 parsel sayılı taşınmaz olduğunu açıklamıştır.
II. CEVAP
Davalı, anılan taşınmazları 3. kişilerden satın aldığını ve mirasbırakan ile ilgisi bulunmadığını, ayrıca mirasbırakanın paylaştırma amacıyla hareket ettiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/12/2015 tarihli ve 2013/601 E., 2015/387 K. sayılı kararı ile; her ne kadar dava ıslah edilmiş ise de ıslah dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazın parsel numarası bildirilmediği gibi ıslah harç ve giderlerinin de yatırılmadığı, bu nedenle geçerli bir ıslahtan söz edilemeyeceği; dava dilekçesinde bildirilen taşınmazların ise mirasbırakana ait olmadığı ve mirasbırakan tarafından yapılan bir temlike rastlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 20/03/2019 tarihli ve 2016/6847 E., 2019/2058 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Somut olaya gelince, dava dilekçesinde taşınmazın parsel numarasının yanlış yazılması halinde bunun düzeltilmesi için ıslaha gerek yoktur. Nitekim davacı da 24.06.2015 ve 20.08.2015 tarihli dilekçeleri ile bu yanlışlığı düzeltmiştir. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/06/2021 tarihli ve 2019/211 E., 2021/193 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket etmediği, mirasçıları arasında adil bir paylaştırma yaptığı, davacıya da bir daire verdiği, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili; davalının çelişkili savunmalarda bulunduğunu, Yerel Mahkemenin mirasbırakanın sağlığında davacı kızına da bir daire verdiği yönündeki tespitini kabul etmediğini, davacının eşi adına kayıtlı olan bu dairenin bedeli ödenerek mirasbırakandan satın alındığını, bu dairenin satış bedeli ile davalı adına bir daire satın alındığını, yine bunun dışında mirasbırakanın başka bir dubleks daireyi de davalı adına tescil ettirdiğini, dinlenen davacı tanıklarının da bu yönde beyanda bulunduklarını, ayrıca davacıya verildiği iddia olunan dairenin değerinin düşük olduğunu, dava konusu taşınmazla değer karşılaştırması yapılmadığını, tanıkların davalının yönlendirmesiyle yalan beyanda bulunduklarını, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, Mahkemece davacının halen ikamet ettiği dairede mirasta denkleştirme olup olmadığı hususunda kıymet takdiri yapılmış ise de dosya kapsamında bulunan tüm raporlardaki değerler dikkate alınmadan karar verildiğini, temlikin muvazaalı olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV.3.) no.lu paragrafta belirtilen kararın verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.