"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinden verilen 16/02/2021 tarihli ve 2021/45 Esas - 2021/246 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından duruşma talepli istenilmiş olmakla, duruşma talebi değerden reddedilip dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, taşınmazın davalının kendi kazanımlarıyla elde edildiği, murisin vefatı ile dava arasında uzun süre geçtiği, murisin mal kaçırma amacıyla hareket ettiğine ilişkin kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, tarafların hükmü temyiz etmemesi üzerine kesinleşme şerhi tanzim edilmiş, ek karar ile davacılar vekilinin süresinden sonra sunulan istinaf talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davacıların dosyaya sunulan taahhütnameler ile taşınmazda hak talep etmeyeceğini bildirdiği, bu belgelerin feragat ve miras payının devri niteliğinde ve bağlayıcı olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de "miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu 4471 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin 600.000 TL olduğu, davalının taşınmazda malik olduğu ¾ payın dava tarihindeki değerinin 450.000 TL olduğu belirlendiğine göre davacıların her birinin miras payına (3/20) isabet eden taşınmaz değeri 67.500 TL olup, bu değerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından davacılar vekilinin temyiz isteğinin değerden REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 08/11/2021 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.