Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1256 E. 2022/5116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Birleştirilen davalardan bazılarına karşı istinaf yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaların birleşmesiyle bağımsız dava olma özelliklerini kaybetmedikleri ve birleştirilen davalardan bazılarının verildiği tarih itibarıyla istinaf yoluna tabi oldukları gözetilerek, dosyanın yerel mahkemeye işlemsiz iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.10.2020 tarihli ve 2016/170 Esas, 2020/294 Karar sayılı kararın, temyizen incelenmesi asıl davada davacı/birleştirilen davada davalı... vekili, asıl davada davalılar ... v.d. vekili, birleştirilen davada davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği görüşüldü.

-KARAR-

Asıl (eski 2007/250 E.), birleştirilen 2008/413 E. ve birleştirilen 2015/337 E. sayılı davalar muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen 2015/380 E. sayılı dava menfi tespit, birleştirilen 2018/60 E. sayılı dava ise muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.

Mahkemece, birleştirilen 2008/413 E. (eski 2006/425 E.) sayılı davanın reddine ilişkin olarak verilen ilk karar, Dairece özetle; “…denkleştirme hususunda hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi...” gereğine değinilerek bozulmuş, bozma kararından sonra birleştirilerek görülen asıl davanın reddine, birleştirilen (2008/413 E.) sayılı davanın kısmen kabulüne ilişkin karar Dairece bu kez; “...davacı... tarafından açılan asıl davaya gelince; ….somut olaya bakıldığında asıl davada, davalılar ... ve ...'nın üçüncü kişiden değişik tarihlerde satın almak suretiyle edindikleri 2416 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 8, 2136 ada 3 parseldeki 15, 4520 ada 1 parseldeki 37, 2 no.lu bağımsız bölümler ile 1520 parsel sayılı taşınmazlar bakımından 01.04.1974 tarih , ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı açık olup, asıl davanın anılan parseller bakımından reddi doğrudur. Davacı...'nin bu yönlere değinen temyiz itirazları da yerinde değildir. Ancak, dosya içeriğine, toplanan delillere göre, muris varlıklı bir kişi olup, satış ihtiyacının bulunmadığı, çocuklarına taşınmaz devrettiği gibi dava dışı kişilere de bir çok taşınmaz satışı yaptığı gözetildiğinde, mirasbırakandan davalılar ... ve ...'ya temlik edilen ve imarla anılan davalılar adına tescil edilen çekişme konusu 3311 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların da temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır...Davalı...'nin diğer temyiz itirazları ile davalılar ..., ..., ... ve ...'nin temyiz itirazlarına gelince; birleştirilen davada, davacılar ... ve ... mirasçılar adına tescil istekli dava açtıklarına ve davada iştirak sağlanıp, tüm mirasçılar davada yer aldığına göre 3386 ada 12 parsel sayılı taşınmaz bakımından muristen davalı...'ye intikal eden kısım bakımından ve muris ... mirasçıları adına miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hukuki olmayan gerekçe ile sadece davacılar ... ve ... adına pay tesciline karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, asıl davanın çekişme konusu 3311 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi de isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, Dairenin bozma kararından sonra, asıl ve birleştirilen 2008/413 E. sayılı dosyalar ile 2015/337 E., 2015/380 E. ve 2018/60 E. sayılı dosyaların birleştirilmesine karar verilmiş ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davada, davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, dava konusu 3311 ada 1 ve 2 parseller yönünden davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine, birleştirilen 2008/413 E. sayılı davanın davalı... yönüden kabulüne, davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine; birleştirilen 2015/337 E. sayılı davada davacı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 3311 ada 20 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının mülkiyetinin davalı ...’e ait olduğunun tespitine; birleştirilen 2015/380 E. sayılı menfi tespit davasının reddi ile davacılar aleyhine asıl alacağın %20’si oranıda tazminata; birleştirilen 2018/60 E. sayılı davanın davacı ... yönünden kabulüne, diğer davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Eldeki davada, asıl ve birleştirilen 2008/413 E. sayılı dosyaların Dairenin bozma kararından sonra 2015/337 E., 2015/380 E. ve 2018/60 E. sayılı dosyalar ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesinin 1. fıkrasında bölge adliye mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin, yine aynı maddenin 2. fıkrasında ise bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine istinaf yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun'un 427 ile 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, yani bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği belirtilmiştir. Bu durumda 20 Temmuz 2016 tarihinden önce verilen kararlar, kanun yoluna başvurma tarihi ne olursa olsun, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. ve 454. maddelerindeki temyize ilişkin hükümlere tabi olup, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir. Buna karşılık, 20 Temmuz 2016 tarihinde ve sonrasında verilen temyiz incelemesinden geçmeyen kararlara karşı yasa yoluna gidilmesi halinde ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-360. maddesindeki istinafa ilişkin hükümlerinin uygulanması için bölge adliye mahkemesine gönderilmesi zorunludur.

Hemen belirtilmelidir ki, daha önce Yargıtay denetiminden geçen asıl ve birleştirilen 2008/413 E. sayılı dosyaların “İstinaf” kanun yoluna tabi olmadığı açıktır.

Ne var ki, birleştirilen 2015/337 E., 2015/380 E. ve 2018/60 E. sayılı dosyalar yönünden ise karar tarihi 20.10.2020 olup, bu kararlar ile ilgili daha önce Yargıtayın bir denetimi de söz konusu olmadığından, anılan kararların ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, davaların birleşmekle bağımsız dava olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilerek, ''İstinaf'' kanun yoluna tabi olduğu anlaşılan birleştirilen 2015/337 E., 2015/380 E. ve 2018/60 E. sayılı dosyaların istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi, sonucunda verilen kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi (anılan dosyalar temyiz edilmese dahi temyize tabi olan asıl ve birleştirilen 2008/413 E. sayılı dosyasının gönderilmesi) için dosyanın Yerel Mahkemesine iadesi gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın Yerel Mahkemesine işlemsiz İADESİNE, 23.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.