Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1382 E. 2021/6020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan temlikler nedeniyle tapu iptali ve tescil davalarında, davalıların iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve hükmün ferileri hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ikinci el konumundaki davalıların iyiniyetli olmadıklarının kanıtlanamadığı ve hükmün ferilerinin hatalı hesaplandığı gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

Asıl ve bir kısım birleşen davada davacı, kooperatifin maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmaza inşaat yapılması amacıyla dava dışı ... Şirketi ile 15/09/2000 tarihinde Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, dava dışı şirketin yetkililerinden ...'nin oğlu davalı ...’in, imzaları Kooperatif yetkililerine ait olmayan sahte vekâletname ile dava konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümleri davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, davalı ...’ın da ... nolu bağımsız bölümü davalı ..., ... nolu bağımsız bölümü davalı ..., ... nolu bağımsız bölümü davalı ... ve ... nolu bağımsız bölümü davalı ...’e temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu 10 adet bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile kooperatif adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/325 ve 2005/27 Esas sayılı dosyalarında asıl davanın davalısı birleştirilen davanın davacısı ..., çekişme konusu ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin sahte işlemlerle davalılar ... ve ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Asıl davada davalı ..., sahte vekaletnamenin söz konusu olmadığını, şayet bir sahtecilik varsa fiile iştirak etmediğini, iyi niyetli olduğunu, davacının bir kısım bağımsız bölümleri 15/09/2000 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Ve Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ile yüklenici şirketin göstereceği üçüncü kişilere satmayı vaad ettiğini, dava konusu taşınmazların sözleşmeye göre davacıya değil yüklenici firmaya ait olduğunu, birleştirilen davanın davalıları ise yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bağımsız bölümler ile ilgili olarak dava açıldığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini ve taşınmazları iyiniyetli olarak satın aldıklarını belirterek, asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuşlar, davalılar ... ve ... davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.

Mahkemece, davalı ... ve birleştirilen davanın davalısı ... adına yapılan tescillerin yolsuz olduğu ve birleşen diğer davanın davalılarının da iyiniyetli olmadıkları gerekçesi ile asıl ve birleşen bir kısım davanın kabulüne, asıl davanın davalısı birleştirilen davanın davacısı ... tarafından açılan davaların ise davacının dava konusu taşınmazlarda hukuken geçerli mülkiyet hakkı bulunmadığı gerekçesi ile reddine dair verilen karar Dairece, “...Asıl davanın davalısı birleştirilen davanın davacısı ...’a yapılan temliklerde kullanılan vekâletnamenin sahte olduğu gözetilerek, birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/325 ve 2005/27 Esas sayılı davaların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Asıl davanın davalısı birleştirilen davanın davacısı ...’ın temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine. ...İlk el konumunda olan davalı ...’a ve ... tarafından davalı ...’a yapılan temliklerin 04.10.2013 tarihli raporda belirtildiği üzere vekâletname ve akit tablosundaki imzaların sahteliği nedeniyle geçersiz olduğu kuşkusuzdur. Ancak birleştirilen bir kısım davadaki davalıların (..., ... ve ...) ikinci el konumunda oldukları, TMK'nun 2. maddesi anlamında iyiniyetli olduklarının anlaşılması halinde TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacakları, edinimlerinin korunacağı açıktır. Ne var ki; Mahkemece ikinci el konumundaki bir kısım davalıların (..., ... ve ...) edinimlerinde iyiniyetli olup olmadıkları hususunun hükme elverişli şekilde araştırılıp incelendiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Öte yandan, ... numaralı bağımsız bölümün davalı ...’e devrine ilişkin akit tablosunun aslı temin edilemediğinden fotokopisi üzerinden yapılan inceleme neticesinde buradaki imzanın da ...’a ait olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, adı geçen ikinci el konumundaki davalıların iyiniyetli olup olmadıklarının, bir başka ifadeyle TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacaklarının yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca araştırılarak değerlendirilmesi, davacı Kooperatife göre ikinci el konumunda olan birleştirilen davanın davalısı ...’e yapılan devre esas akit tablosunun aslının titizlikle araştırılması, aslı bulunup akit tablosundaki imzanın davalı ...’a ait olduğu saptanırsa, ... yönünden de iyiniyet araştırmasının yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak davalı ... aleyhine açılan davanın dosyadan tefrik edilmesinden sonra yapılan yargılama sonunda ikinci el konumunda olan davalıların iyi niyetli olmadıklarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle ..., ... ve ... parsel numaralı taşınmazlar hakkında açılan davaların reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı ... Kooperatifi vekili ve davalı (birleştirilen dosyalarda davacı) ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak birleştirilen bir kısım davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...'in bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddine.

Diğer temyiz itirazlarına gelince;

Mahkemece kurulan nihai hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde belirtildiği şekilde infazı kabil bir hüküm olduğunu söyleme olanağı yoktur. Bozma ilamında, ... tarafından ikame edilen 2005/27 ve 2004/325 Esas sayılı davalar hakkında verilen ret kararında isabetsizlik olmadığı belirtilmiş olup, önceki tarihli bozma ilamı ile bu davalara yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden ve mahkemece kurulan önceki tarihli hükümde bu iki davaya ilişkin olarak ayrı ayrı yargılama giderleri de belirlenmek suretiyle karar verilmiş olduğundan, nihai hükümde 2005/27 ve 2004/325 Esas sayılı davalar hakkında yeniden hüküm kurulmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bozma ilamında, birleştirilen 2004/264 Esas ve 2004/285 Esas sayılı davalar ile 2009/ 83,88, ve 89 Esas sayılı davalara konu ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümlere ilişkin eksik araştırma yapıldığı tespit edilmiş olup, 6, ..., ..., ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümler bozmaya konu edilmemiş ise de Mahkemece önceki tarihli kararda bu üç bağımsız bölüm ile bozmaya konu edilmeyen ..., ..., ..., ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümler birlikte değerlendirilerek hüküm kurulmuş ve yargılama giderlerine hükmedilmiş iken, temyiz incelemesine konu nihai kararda hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde yalnızca ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümler hakkında karar verilmiş olması, diğer bir deyişle bozma kapsamı dışında kalan ..., ..., ..., ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümler yönünden hüküm kurulmamış olması isabetsizdir.

Hükmün ferileri yönünden ise, Mahkemece önceki tarihli kararla davaya konu tüm bağımsız bölümler yönünden kabul kararı verilmiş olup, tüm taşınmazların toplam değerleri üzerinden yargılama giderlerine hükmedilmiş ise de temyiz incelemesine konu nihai hükümle ..., ... ve ... numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın reddedildiği, bu nedenle tüm harç ve vekalet ücretlerinin davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği gözetilerek yeniden belirlenmesi gerekirken Mahkemece bu husus göz ardı edilmiş, ayrıca birleşen her bir dosya yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği gözetilmemiş, buna ek olarak ..., ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin her birinin kayıt malikinin farklı olması nedeniyle yargılama giderlerinin her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı ilgili davalılar yönünden belirlenmesi gerektiği de düşünülmemiştir.

Hemen belirtmek gerekir ki, Mahkemece önceki tarihli kararda davacı tarafından yatırılan peşin harcın Hazineye irat kaydına karar verilmişken, temyize konu nihai kararda reddedilen davalar yönünden alınması gerekli maktu harcın da aynı peşin harçtan mahsubuna karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan hususların yanında, yargılama giderlerinin de davanın kısmen kabul edildiği gözetilerek tarafların haklılık oranına göre paylaştırılmış olmaması isabetsiz ise de hükümde yer alan yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. Buna göre, Mahkemece kurulan hükmün ..., 2, 3, 4, 5. bentleri hükümden çıkarılarak yerine;

“A) ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/... Esas dayılı dava dosyasında birleştirilen;

i) ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/264 Esas sayılı dava dosyası bakımından;

1- ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi'nde bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ..., ..., ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın kabulü ile bu taşınmazların davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline,

2- ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi'nde bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümleri hakkında açılan davanın reddine,

3- ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ..., ..., ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümlerin dava tarihindeki toplam değeri olan 460.000 TL üzerinden alınması gereken 31.422,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 8.220,68 TL (2700 TL peşin harç, 5520,68 TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye ....201,92 TL harcın davalılar ... ve ...’den alınarak Hazineye irat kaydına,

4- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.220,68 TL (2700 TL peşin harç, 5520,68 TL tamamlama harcı) harcın davalılar ... ve ... Çiftçi’den alınarak davacıya verilmesine,

5- ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ..., ..., ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümlerin dava tarihindeki toplam değeri olan 460.000 TL üzerinden hesaplanan 40.050,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ... ’den alınarak davacıya verilmesine,

6- ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ..., ..., ... numaralı bağımsız bölümlerin dava tarihindeki değeri olan 280.000 TL üzerinden hesaplanan 28.050 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ... ve ...’ye verilmesine,

7- Davacı tarafından yapılan 2.862,66 TL yargılama giderinin, davanın haklılık oranına göre (%60 K- %40R) 1.717,60 TL’sinin davalılar ... ve ...’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının yatırana iadesine,

ii) ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/285 Esas sayılı dava dosyası bakımından;

1- ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi'nde bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ... numaralı bağımsız bölüm yönünden davanın kabulü ile bu taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline,

2- ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ... numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri olan 95.000 TL üzerinden alınması gereken 6.489,45 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 1.408,57 TL (270 TL peşin harç, 1139,57 TL tamamlama harcı) harcın mahsubu ile bakiye 5.080,88 TL harcın davalılar ... ve ...’den alınarak Hazineye irat kaydına,

3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.408,57 TL (270 TL peşin harç, 1139,57 TL tamamlama harcı) harcın davalılar ... ve ... Çiftçi’den alınarak davacıya verilmesine,

4- ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki ... numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri olan 95.000 TL üzerinden hesaplanan12.975,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve ...’den alınarak davacıya verilmesine,

5- Yargılama giderleri yönünden 2004/264 esas sayılı dava dosyasında karar verilmiş olması nedeniyle birleştirilen işbu dosyada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,

B) Birleştirilen 2009/83 esas sayılı dava dosyası bakımından;

1-Davanın reddine,

2- Karar tarihinde alınması gerekli 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.080 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.025,60 TL harcın davacıya iadesine,

3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazla alınan gider avansının yatırana iadesine,

C) Birleştirilen 2009/88 esas sayılı dava dosyası bakımından;

1-Davanın reddine,

2-Karar tarihinde alınması gerekli 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.080 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.025,60 TL harcın davacıya iadesine,

3-Davaya konu ... numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri olan 90.000 TL üzerinden hesaplanan nispi 12.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’a verilmesine,

4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazla alınan gider avansının yatırana iadesine,

D) Birleştirilen 2009/89 Esas sayılı dava dosyası bakımından;

1-Davanın reddine,

2-Karar tarihinde alınması gerekli 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.080 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.025,60 TL harcın davacıya iadesine,

3- Davaya konu ... numaralı bağımsız bölümün dava tarihindeki değeri olan 100.000 TL üzerinden hesaplanan nispi 13.450 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...’a verilmesine,

4- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, fazla alınan gider avansının yatırana iadesine,”

cümlelerinin eklenmesine ve HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HMUK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.