"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl davada davacı ..., mirasbırakanı ...’in 40 ada 13 parsel sayılı taşınmazını davalı çocuklarına devrettiğini, daha sonra davalılar tarafından dava dışı ... ve ... ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince 2, 8 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin davalılar adına 1/2’şer paylı olarak tescil edildiğini, işlemin mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında tescil istemiş, birleşen davada davacı ..., aynı hukuki nedenlere dayanarak çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tescilini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, temlikin bedeli karşılığında yapıldığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar Dairece “... asıl ve birleştirilen davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuş mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
1- Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verildiğinden davacı ...’nun temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün davacı ... yönünden ONANMASINA,
./..
2- Davacı ...’ın temyiz itirazlarına gelince;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu 56/5 fıkrası avukatların vekaletnamedeki tüm yetkileri kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebileceklerini ve bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu 11/1 fıkrası “… vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir...” düzenlemelerini havidir. Nitekim bu düşünce Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.11.2018 gün, 2018/13-877 Esas – 2018/1755 sayılı kararında da aynen benimsenmiştir.
Somut olaya gelince; davacı ... vekili Avukat ... 11.12.2020 tarihli yetki belgesi ile Avukat ...’ü vekaletnamedeki tüm yetkileri kapsayacak şekilde yetkili kılmış, 19.01.2021 günlü gerekçeli karar yetkili kılınan Avukat ...’e 23.03.2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmiştir. Avukat ... tarafından 18.05.2021 tarihinde uyap üzerinden temyiz dilekçesi oluşturulmuş, 19.05.2021 tarihinde temyiz harcı yatırılmıştır. Bu durumda 15 günlük yasal temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla somut olaya uygulanması gereken 1086 Sayılı HUMK'un 432/1 maddesi hükmüne göre davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin SÜREDEN REDDİNE, davacı ...'ndan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ...'a geri verilmesine, 01.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi