"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 17/01/2022 Pazartesi günü saat 09.30'da, taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ...’nun maliki olduğu 5164 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 78/363 payını kızı olan davalıya devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, davalının taşınmaz satın alabilecek maddi gücünün bulunmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde rayiç bedelin, bunun da mümkün olmaması halinde mahfuz hisseye isabet eden bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, devir tarihinde taşınmazı alım gücünün bulunduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin bulunmadığını, ayrıca sağlığında davacılara da bir takım kazandırmalarda bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. TemyizYoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 26.11.2019 tarihli ve 2016/12652 E., 2019/6076 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Somut olayda; dinlenen davacı tanıkları mirasbırakanın diğer mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirir, muvazaanın varlığına dair somut bir olgu ortaya koyamamışlar, diğer mirasçılarla ilişkilerinin iyi olduğunu beyan etmişlerdir. Kaldı ki mirasbırakan mal kaçırma kastı ile hareket etseydi taşınmazın tamamını devretme imkanı bulunmasına rağmen bu yolu tercih etmemiş, 1/3 payını davalıya temlik etmiştir. Salt bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı, bu durumda da, toplanan deliller ve yukarıda değinilen ilkeler birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının usulünce kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi doğru değildir.’’ gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2020 tarihli ve 2020/167 E., 2020/426 K. sayılı kararıyla; iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili duruşma istekli temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık anlatımları ile mirasbırakanın borçlu olmadığının anlaşıldığını, bankadan kredi çekildiği savunmasının kanıtlanamadığını, dava konusu taşınmazın devir tarihindeki rayiç değeri ile tapuda gösterilen değer arasında nispetsizlik bulunduğunu, terditli istemleri yönünden bir araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237., Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dairenin (IV. 2.) no.lu paragrafta açıklanan bozma kararında; dava dosyasındaki delillere göre yapılan inceleme sonucunda iddianın kanıtlanamadığı sonucuna varıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada aynı gerekçeler benimsenerek karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.