"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen karar yasal süre içerisinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 09/02/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar, mirasbırakanları ...'in maliki olduğu 280 parsel sayılı taşınmazını 27/04/2006 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı kızına temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, mirasbırakan annesinin her türlü bakım ve gözetimi ile kendisinin ilgilendiğini, hatta birleşen davada davacı olan kardeşinin bakımı ile de ilgilendiğini, bu nedenle murisin dava konusu taşınmazı kendisine temlik ettiğini, bu temlikin satış gösterilmesinin tapudaki mutad işlemlerden biri olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İznik Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/11/2018 tarihli ve 2015/267 E. - 2018/415 K. sayılı kararıyla; muris ...'in dava konusu taşınmazı davalı ...'a davacılardan mal kaçırma kastıyla devretmediği, murisin asıl amacının mirasta denkleştirme ve paylaştırma olması yanında, özellikle ahlaki ödev ve sorumluluğu aşan bakım ve gözetim karşılığında minnet duygusuyla dava konusu taşınmazın davalıya temlik edildiği, ayrıca davacıların davasının açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçeleri ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; murisin kocası ...'den dolayı emekli maaşı bulunduğunu, tüm sağlık hizmetlerinden faydalandığını, gelir getirici taşınmazları olduğunu ve dava konusu taşınmazı satma ihtiyacının bulunmadığını, daha önceden ölen murisin eşi ...'e ait malların paylaşımında, davalı ... tarafından yapılan evin davacıya bırakıldığına dair gerekçenin hatalı olduğunu, ...'in mirasının 11/03/1998 tarihli miras taksim sözleşmesi ile paylaşıldığını, mahkemece evin ... tarafından yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, muris ve eşi Mehmet'in tüm malvarlığının davalı ve kocası tarafından yönetildiğini ve gelirlerin alındığını, her iki murisin de bankada parasının çıkmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10/02/2021 tarihli ve 2019/495 E.- 2021/196 K. sayılı kararıyla; murisin dava konusu taşınmaz haricinde malik olduğu 215, 284, 293, 517, 522, 18 ve 36, parsellerdeki hisselerinin ve 290 parselin tamamının taraflara intikal ettiği, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarına göre murisin ölümüne kadar uzun süre davalı ... ile birlikte kaldığı, bakımı ile ...'in ilgilendiği, HMK 190. ve TMK'nun 6. maddeleri gereğince murisin diğer mirasçılar ve terekeden mal kaçırma kastının ispatlanamadığı, murisin gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı, kendisine ve ailesine özenle bakan davalıya minnet duyguları ile çekişme konusu 280 parsel sayılı taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiği, İlk Derece Mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK/353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar edip 11.03.1998 tarihli miras taksim sözleşmesinin, ...’in mal paylaşımına ilişkin olduğunu, bu paylaşımda herkese adil bir paylaşım yapıldığını, aslında davalı tarafından murislerine değil, murisler tarafından davalıya bakıldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında, 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.", hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.