"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 06/04/2021 tarihli ve 2020/1586 Esas, 2021/601 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 16/02/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanları ...'ın maliki olduğu 915 ada 292 parsel sayılı taşınmazda, 1990 yılında kat mülkiyeti kurulu bina yapıldığını, 14 adet bağımsız bölüm oluştuğunu, murisin 6, 9, 10 ve 4 no.lu bağımsız bölümlerini satış yolu ile davalılardan oğlu ...'e devrettiğini, davalının 4 no.lu bağımsız bölümü dava dışı 3. kişiye sattığını, 6, 9 ve 10 no.lu bağımsız bölümlerini ise davalılardan baldızı olan ...'ye devrettiğini, onun da taşınmazları diğer davalı ...'a temlik ettiğini,, ...' ün ...'in eşi olduğunu, tüm işlemlerin mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazalı olarak yapıldığını, murisle birlikte hareket ettiklerini, murisin sağlığında diğer çocuklarına mal verdiğini, çoğunun tapusunu sağlığında devrettiğini, ancak davacının oturduğu ve muris tarafından fiilen teslim edilen 9 no.lu bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini, yani kendisine tapuda devredilen bir taşınmaz olmadığını ileri sürerek, miras payına karşılık olarak 9 no.lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ..., taşınmaz üzerindeki binanın muris, davalı ... ve kardeşi ... tarafından yapıldığını, inşaat bitince murisin 5 daire 2 dükkanı uhdesinde tutarak 6, 9,10 ve 4 no.lu bağımsız bölümleri davalı ...'e, 7, 11 ve 3 no.lu bağımsız bölümleri dava dışı ...' a devir ettiğini, bunun için büyük oğlu ...'a vekaletname verdiğini, davalı ...'in 1979 yılında Almanya'ya gittiğini, 1980 yılında babasının çalıştığı mobilya fabrikasında işe başladığını, kardeşi ...'ın ise 1984 yılında bu yerde işe başladığını, ...'in 1993 yılına kadar çalıştığını, tüm birikimlerini murise verdiklerini, 1988 yılında murise ait dava konusu taşınmaz üzerine bina yapılmasına karar verildiğini, ...’in 35.000 Mark, murisin 20.000 Mark, dava dışı ...' ın bir miktar para verdiğini, daha sonra 30.000 Mark kredi çekildiğini, ...'in dava dışı Arif Kuş' tan 18.000 Mark borç aldığını, böylece bina yapılınca murisin iki çocuğuna pay verdiğini, bunun diğer mirasçılarından mal kaçırmak amaçlı olmadığını, çocukların emeklerinin karşılığı olduğunu, davalı ...'e devrin ise kendisinin yurt dışı vizesi alması için olduğunu, ancak vize alamayınca taşınmazların davalı ...'e devrinin yapıldığını, zira o sırada ...'in yurt dışında olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/10/2020 tarihli ve 2017/338 E., 2020/210 K. sayılı kararıyla; yapılan temlik işlemlelerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili, dinlenen tanık beyanları ile binanın yapılmasını sağladıkları için muris tarafından, müvekkiline ve kardeşi ...'a bağımsız bölüm verildiğinin ispatlandığını, yapılan işlemde muvazaa olmadığını, Mahkemenin kabul kararının hatalı olduğunu, mahkemenin davacının miras payının karşılığının bu daire olduğunu nasıl belirlediğinin belli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06/04/2021 tarihli ve 2021/1586 E., 2021/601 K. sayılı kararıyla; tanık beyanları uyarınca, taşınmazın muris ile oğlu Zülfü tarafından satın alındığı, murisin, davalı ...'in ve dava dışı ...'ın Almanya'da çalıştıkları, burada kredi kullanarak taşınmaz üzerindeki binayı yaptıkları, murisin de taşınmazdaki bina tamamlanınca binanın yapımında parasal olarak katkıda bulunan çocuklarına bağımsız bölüm verdiği, davacının uzun yıllar 9 no.lu bağımsız bölümü kullandığı, murisin davacı için 3 ayrı iş yeri açtığı, davacının bunları zaman içinde devrettiği, bu haliyle murisin davacı oğlundan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedenin olmadığı, davacının bu yönde bir ispatının da olmadığı gerekçeleri ile davalıların istinaf talebinin kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, İstinaf mahkemesince murisin davalı ...'e yaptığı bağımsız bölüm devirlerinin davalının bina yapımına parasal katkılarından kaynaklandığı kabul edilmiş ise de dosyada bu savunmanın ispatı için hiçbir delil olmadığını, bu hususu ispat için tanık beyanlarının yeterli olmadığını, hak dengesi gözetilir şekilde miras paylaşımı yapılmadığı, kök tapunun murise ait olduğu hususlarının hiç değerlendirilmediğini, hayatın olağan akışı içerisinde, bu devirlerin verilen emek ve yapılan yardım karşılığında gerçekleştirildiği düşünülürse, aynı değerde malvarlığının diğer mirasçı ...’a da devredilmesi gerektiğini, ayrıca bu kazandırmalar muris tarafından minnet duygusu içerisinde yapılmış olsaydı, mali durumu ve kendi malvarlığındaki taşınmazların değerine bakıldığında devir işlemlerini karşılıksız olarak gerçekleştirmesi gerektiğini, fakat taşınmazların satış işlemi ile devredildiğini, tüm dosya kapsamı ile murisin mal kaçırma iradesinin ispatlandığını, davalıların cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazın Gönül’e devri hususunda beyanda bulunurken söz konusu muvazaayı ikrar ettiklerini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle (3.2.2.) ve (3.2.3.) paragraflarında yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını -mirasbırakanın mal kaçırma amacını- kanıtlayamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.