Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1973 E. 2022/959 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde, dosya içeriği, toplanan deliller ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda belirtilen hükümler gözetilerek, ilk derece mahkemesinin temlikin muvazaalı olduğuna dair kararı ve istinaf mahkemesinin bu kararı onaması yerinde bulunarak temyiz isteminin reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 30/03/2020 tarihli 2020/1289 Esas ve 2021/561 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10.02.2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ...... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ...... geldiler, süresinde verilen ve kayıt olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan ... ...’nin 1 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümünü muvazaalı olarak yeğeni olan davalı ...’a temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde, asgari ücretle çalışan mirasbırakanın kanser hastası olduğunu, ağır ve masraflı tedaviler gördüğünü, davacılardan eşinin bu süreçte ona destek olmadığını, dava konusu taşınmazın da kredi ile alınması nedeniyle kredi borçlarını ödeyemeyecek duruma gelince dava konusu taşınmazı 125.000,00 TL peşin ödeme ve geriye kalan 150.000,00 TL kredi borcunu aylık taksitlerle ödeme şartı ile satın aldığını, mirasbırakanın hastane masraflarının, kredi kartı borçlarının kendisi ve babası tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle, kararın delillere değil varsayıma dayalı olarak verildiğini, ekonomik durumunun araştırılmadığını, tanıkların beyanlarına değinilmediğini, taşınmazın satın alındığının banka dekontlarıyla sabit olduğunu ama bu durumun tartışılmadığını, davacıların taksit ödediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, murisin tedavi giderleri ve evin kredi taksitlerini ödeyemeyecek hale gelmesi nedeniyle taşınmazın satılmasına ihtiyaç duyulduğunu, ipotekli bir taşınmazı tanıdıktan başka birinin almayacağını, bilirkişi raporuyla belirlenen meblağ ile ödenen bedelin ipotek dikkate alındığında aynı olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine veya mahkemeye geri gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 30/03/2020 tarihli 2020/1289 Esas ve 2021/561 Karar sayılı ilam ile; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, ancak mahkeme hükmünün infazda tereddüt oluşturacağı, bu durumun da kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle hükmün düzeltilmesine karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı temyiz dilekçesinde istinaf sebeplerinin istinaf kararında tartışılıp değerlendirilmediğini, davacı tanıklarının murisin vefatından 2 yıl sonra davacılardan ... ile tanışıp ondan duyduklarını dile getirdiklerinin göz ardı edildiğini, bu beyanların hükme esas alınmaması gerektiğini, kabul gerekçesinde davacının murisi evden uzaklaştırdığı bu nedenle murisin evi muvazaalı devrettiğinin belirtilmiş olmasına rağmen, davacının bu yönde bir iddiası olmadığını, ölecek bir babanın evladından mal kaçırmayacağını, murisin zarureti nedeniyle taşınmazını kendisine sattığını, kendisinin de yeğeni olarak taşınmazda kalmasına müsaade ettiğini, bedelin murise banka aracılığı ile ödendiğini, kredi taksitlerinin de takibe düşmeden ödendiğini, ödeme konusundaki gerekçenin doğru olmadığını, asgari ücretle çalışan murisin, yeni evlendiği, kredi ile ev aldığı, hastalığı nedeniyle çalışmadığı, sürekli tedavi gördüğü, tedavilerin bir kısmının özel hastanelerde olduğu, ekonomisinin bozulduğu ve krediyi ödeyemez duruma düştüğü hususlarının dosyada sabit olduğunu, kendisi evi almasaydı bankanın evi satacağını, ipotekli evi de akrabası dışında kimsenin almayacağını, murisin bireysel kredi de kullandığını ve onu da ailesinin yardımı ile ödeyebildiğini, akraba olmalarının işlemin muvazaalı olduğunun kanıtı olmadığını, hukuk yargılamasında mahkemelerin kararlarını kanaat yerine ibraz edilen deliller üzerine ve yasaya uygun olarak gerekçeli vermek durumunda olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V.3.2) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 13.822,77 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına, 10/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.