Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1972 E. 2022/1227 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığı ve davacının saklı payının ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, mirasbırakanın taşınmazı minnet duyduğu kız kardeşine devrettiği ve tenkis davası için hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT/TENKİS

Taraflar arasındaki tazminat, mümkün olmazsa tenkis istekli dava sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 30/03/2021 tarihli, 2020/1576 Esas, 2021/551 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 16.02.2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ...... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan annesi ...’in evlatlığı ve tek mirasçısı olduğunu, mirasbırakanın 1040 ada 28 parseldeki 20 nolu bağımsız bölümünü kardeşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, saklı payının da ihlal edildiğini, davalının taşınmazı mirasbırakanın ölümünden çok kısa süre önce dava dışı ...’e devrettiğini ileri sürerek taşınmazın mirasbırakanın ölüm tarihindeki değerinin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, mümkün olmazsa tenkisine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, 4-4,5 yıl kanser hastalığı nedeniyle tedavi gören mirasbırakanın tedavi giderleri için çeşitli harcamalar yaptığını, mirasbırakandan bir miktar alacağının olduğunu, mirasbırakanın maddi sıkıntı yaşaması nedeniyle taşınmazını satılığa çıkardığını, alıcı çıkmayınca teklifi üzerine taşınmazı satın aldığını, satış bedelinden alacağını mahsup ettikten sonra kalan kısmını mirasbırakana ödediğini, mirasbırakanın da bu para ile diğer kişilere olan borçlarını ödediğini, muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/02/2020 tarihli ve 2014/319 E., 2020/60 K. sayılı kararıyla, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, resmi olarak taşınmazın gerçek değerinin çok altında ve bedel almadan devir yapıldığını, mirasbırakanın ölümünden kısa süre önce taşınmazı davalıya devrettiğini, O’nun da ölümünden 2 hafta önce 3. kişiye sattığını, mirasbırakanın Okmeydanı Hastanesinde tedavi gördüğünü, giderlerinin Devlet tarafından karşılandığını, mirasbırakana ait İstanbul Otobüs Terminalinde dükkan olduğunu, davalının taşınmaz için bedel ödediğine dair belge olmadığını, mirasbırakandan bir tek dükkanın tasarruf hakkının kaldığını, tenkis taleplerinin hiç değerlendirilmediğini, kararın hatalı olduğunu belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30/03/2021 tarihli, 2020/1576 Esas, 2021/551 Karar sayılı kararıyla, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, mirasbırakanın, kendisine sürekli yardımda bulunan kız kardeşine minnet duygusuyla, ona borçlu kalmamak için taşınmazını devrettiği, tenkis isteği yönünden hak düşürücü sürenin geçtiği, ayrıca mirasbırakanın TMK 565/4. maddesi uyarınca saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı bir tasarrufun bulunmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, dosya kapsamı ile muvazaa iddiası sabitken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mirasbırakanın evlatlık kızıyla aralarında herhangi bir anlaşmazlık bulunmamasına rağmen mirasının kendi kanından kişilerde kalmasını isteyerek karşılığında herhangi bir bedel almaksızın dava konusu işlemi gerçekleştirdiğini, mirasbırakan ve davacının mirasbırakanın öldüğü tarihe kadar taşınmazda oturduklarını, kanser hastalığı nedeniyle tedavi gören mirasbırakanın tedavi giderlerinin Devlet tarafından karşılandığını, mirasbırakandan İstanbul Otobüs Terminalinde dükkanın ayni hakkının değil, tasarruf hakkının intikal ettiğini, bedel ödeme iddialarının ispat edilemediğini, davalı tarafından ibraz edilen teminat bonosunun geçersiz olduğunu, imzanın davacıya ait olmadığını, bu hususta imza incelemesi yapılmaksızın karar verildiğini, bononun verildiği iddia edilen tarihte davacının 18 yaşını doldurmamış olduğunu ve salt bu sebeple dahi bu belgenin hukuki delil olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tazminat, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. Türk Medeni Kanunu’nun 565. maddesinde tenkise tabi sağlar arası kazandırmaların neler olduğu düzenlenmiş, TMK’nin 565/4. maddesinde, “ Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar” bu kapsamda sayılmıştır.

3.2.3. Diğer taraftan HMK'nın 190. 4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi gereğince tarafların herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) paragraflardaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.