Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1983 E. 2022/956 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle haksız temliki nedeniyle tapu iptali ve tesciline, olmazsa bedelinin tahsiline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların miras taksimi nedeniyle temliklerin yapıldığı yönündeki savunmaları doğrultusunda getirtilen tapu kayıtlarının incelenerek taksim savunmasının doğru olup olmadığı açığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : GÖLBAŞI(ANKARA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 12/03/2021 tarihli 2020/857 Esas ve 2021/513 Karar sayılı ilamı yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10.02.2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ..... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan .....’tan intikal eden 971 parsel sayılı taşınmazın intikal işlemleri ve satıcı çıkması halinde taşınmazı satıp bedelini kendilerine ödemesi için davalı kardeşleri....’yi vekil tayin ettiklerini, ...nin de vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazdaki paylarını diğer davalı kardeşleri .....a temlik ettiğini, ....nin amacının taşınmazı kendisine almak olduğunu, devirden haberlerinin olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçelerinde, görev, yetki, husumet, derdestlik, hak düşürücü süre itirazında ve zamanaşımı definde bulunduklarını, babaları .... ve mirabırakan anneleri...un yıllar önce çocukları arasında niza çıkmaması için içlerinde dava konusu taşınmazın da bulunduğu taşınmazları çocukları arasında sağlıklarında miras taksimi ile eşit olarak paylaştırdıklarını, bu paylaşım sonucunda devir ve temliklerin yapıldığını, davacılara ve çocuklarına da devirlerin yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davalılar istinaf dilekçelerinde özetle, davacı tanıkları ve kendi tanıklarının verdikleri beyanlarda vekaletnamenin miras taksimi için verildiğini doğrular nitelikte olduğunu, vekaletnamenin kötüye kullanımı ve muvazaa işleminin olmadığının tanık deliliyle kanıtlandığını, Yerel Mahkemenin tanık beyanlarını dikkate almadığını, bilirkişi raporunda tespit edilen bedellerin hangi hesap yöntemiyle ve hangi satışlar emsal alınarak yapıldığına dair bilgi verilmediğini, davacıların tapudaki dava konusu işlemden haberdar olup olmadıkları ve bu devrin bilgileri dahilinde miras paylaşımı içerisinde bir işlem olup olmadığı yönünde önce isticvaba sonra yemine davetlerinin dikkate alınmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 12/03/2021 tarihli 2020/857 Esas ve 2021/513 Karar sayılı kararıyla; davacı ve davalıların kardeş oldukları, muris...un 31/12/2004 tarihinde vefatıyla 971 parselin mirasçılarına intikal ettiği, davacılar tarafından Ankara Gölbaşı Noterliğinin 26/04/2005 tarihli davalı ...'a vekalet verildiği, taşınmazın vekil tarafından 20/10/2010 tarihinde 125,00 TL bedel ile ...'a temlik edildiği, davalı ...'ye intikal işlemlerinin yürütülmesi için vekalet tanzim edilmesinden sonra davacılar adına kayıtlı taşınmazın tamamını davalı ...'a temlik ettiği, yapılan temlikler karşılığında hiç bir bedel almadığı gibi davacıya taşınmazın keşfen belirlenen gerçek değerini ödemediği, ödenmesini sağlamadığı, davalının savunmasında ileri sürdüğü hususların ispat edilemediği, davalı ...'nin vekil tayin edildikten sonra vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak eylem veya işlem içerisine girdiği, davalı ...'ın kardeşi olan davalı vekil Murat Ali ile birlikte hareket ettiği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bildiği gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar temyiz dilekçelerinde özetle, mirasbırakanlarının ölümünden sonra toplam dokuz mirasçının bir araya gelerek taşınmazların paylaşımını konuştuklarını ve aldıkları kararlar doğrultusunda vekaletnamenin verilip devrin gerçekleştiğini, bedel ödenmediği için temlikin muvazaalı olduğu iddiasının doğru olmadığını, diğer temlikler gibi bunun da bedelsiz olduğunu, aralarında sorun çıkması üzerine öç almak için eldeki davanın açıldığını, davalı ...'nin ve diğer tüm mirasçıların anlaşma üzerine dava konusu taşınmazdaki paylarını davalı...'a devrettiklerini, tüm kardeşlerin davalı ...'yi vekil tayin ettiklerini, kendi menfaatine hiç bir işlem yapmadığını, devrin 2006 yılında yapıldığını, azilnamelerin ise 2012 ve 2014 yıllarında olduğunu, davanın ise çok daha sonra açıldığını, davacıların durumu yeni öğrendikleri iddiasının doğru olmadığını, tanıkların kendi beyanlarını desteklediklerini, ilk raporun hatalı olduğunu, ek raporun da değer tespiti yönünden hatalı düzenlendiğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, iki kişilik heyetin yetersiz kaldığını, davacı....... adına; 186, 40, 463, 878, 206, 208, 436, 807, 848, 849, 904, 908, 941 parseller ile 309 parsele kayıtlı taşınmazların bir kısmı veya tamamının devredildiğini, köyiçi mevkiindeki baba .....un tüm taşınmazlarının davacı... ...a devredildiğini, Tulumtaş Mahallesi 186 parsel sayılı taşınmazın bizzat ... tarafından davalı... ....'a bedelsiz devredildiğini, davacı ... ve onun isteği üzere davacının oğlu ..... adına; 55,103,36 parsel, 158 Ada 7-8-9-10-11-12-13 parsel, 160 ada 1 parsel ile 524, 525, 604, 539 parsel sayılı taşınmazların bir kısmı veya tamamının devredildiğini, davacı ... ve onun isteği üzere davacının oğulları Mustafa ....ve ...adına; 231, 233, 304, 314, 419, 454, 620, 731, 777, 934, 653, 655, 23, 785, 231, 233, 236 parseller ile 356 ada 3 parsel, 359 ada 3 parsellerin bir kısmı veya tamamının devredildiğini, ayrıca yukarıdaki yerlerin haricinde aynı kararlara bağlı olarak; Rıfat ...a 3 daire 1 dükkan, Mukdad Koç'a 2 daire 1 dükkan, ...'a 2 daire 1 dükkan devredildiğini, görev, yetki, husumet, derdestlik ve hak düşürücü süreler yönünden yaptıkları itirazlar ile zamanaşımı yönünden yaptıkları itirazlara itibar edilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 390 ncı maddesinde) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

3.2.2. Öte yandan, vekaletnamenin hile ile alındığı iddiası, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını da içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriğinden, 971 parsel sayılı taşınmazın 714/1440 payı mirasbırakan.... adına kayıtlı iken ölümü ile 04/05/2005 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği, Gölbaşı Noterliğinin 26/04/2005 tarihli ve 4698 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile mirasçılardan ....n davalı kardeşleri ....'yi vekil tayin ettiklerini, ....’nin de davacıların dava konusu taşınmazdaki paylarını 20/10/2006 tarihinde satış suretiyle davalı ...’a temlik ettiği, .....’ın da 10/04/2013 tarihinde 289/7500 payı dava dışı ....’ya, 289/7500 payı dava dışı ....’ye temlik ettiği anlaşılmıştır.

3.3.2. Somut olayda, davalıların davaya konu payları bedelini ödemek suretiyle edindikleri yönünde savunmaları bulunmamasına rağmen hem İlk Derece Mahkemesi hem de Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bedelin ödenmemesinin davanın kabulüne dayanak gösterilmesi hatalıdır.

3.3.3. Hal böyle olunca, davalıların miras taksimi nedeniyle temliklerin yapıldığı yönündeki savunması doğrultusunda getirtilen tapu kayıtlarının incelenerek taksim savunmasının doğru olup olmadığı açığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile (III. ve IV/3.) no.lu paragraflarda yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI. SONUÇ:

Davalılar vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.