Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2029 E. 2021/4357 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, vekalet görevini kötüye kullanarak mirasbırakanın taşınmazlarını önce üçüncü kişilere satıp sonra kendi üzerine geçirdiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, yerel mahkemenin hüküm fıkrasındaki eksiklik nedeniyle hükmün düzeltilmesi gerekip gerekmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı hususunun kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla sabit olduğu ve yerel mahkemenin bu hususa uygun karar verdiği, ancak hüküm fıkrasında davacının miras payı oranının açıkça belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağı gözetilerek, hüküm fıkrası, davacının kök murisinden intikal eden miras payı oranında tapu iptali ve tescili, kalan payın davalıda bırakılması şeklinde düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, babası ...'ın, mirasbırakan ...'dan intikal eden 103 ada 76 ile 104 ada 26 ve 23 parsel sayılı taşınmazların miras payları oranında adlarına intikali ve doğrudan gelir desteği alımları için davalıyı vekil olarak tayin ettiğini, ancak davalının vekalet görevini kötüye kullanarak intikal işlemini yaptırdıktan sonra taşınmazları önce dava dışı üçüncü şahıslara sattığını, sonra da kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde dava konusu taşınmazların ilk satış tarihindeki bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairece, “Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı yukarıda değinilen ilkeler ışığında hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle dava konusu taşınmazlardaki davacının murisi İhsan adına kayıtlı payları önce dava dışı şahıslar adına devrettiği, daha sonra tekrar bu taşınmazların devrini üzerine aldığı, bu hususun özellikle dava dışı mirasçılar tarafından aynı taşınmazlarla ilgili olarak davalı aleyhine vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davada da tespit edildiği ve davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği, eldeki temyize konu dosya yönünden de güçlü delil oluşturduğu hususlarında kuşku bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının reddine. Ne var ki, Mahkemece hüküm fıkrasında "davacının miras payı oranında" ifadesiyle yetinilmek suretiyle hükmün infazında tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi isabetsiz ise; de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "taşınmazların tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" cümlesi çıkarılarak yerine; "taşınmazların kök muris ...'ın veraset ilamındaki davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.