"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL-TENKİS
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli dava ve sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 30/12/2020 tarih 2019/1945 Esas - 2020/1522 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı ve davalılardan ... Kılıçlı vekilleri tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 09/02/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat Merve Demiryürek geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanları ... ...'nin maliki olduğu 7 numaralı bağımsız bölümünü davalı kızına, 10 ve 32 numaralı bağımsız bölümlerini ise diğer davalı torununa satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde belirlenecek bedellerin miras payı oranında murisin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile denkleştirilerek davalılardan tahsiline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada sunduğu 25/02/2019 tarihli dilekçesinde 32 nolu bağımsız bölüm yönünden harç yatırmadıklarını, diğer iki taşınmazın dava konusu olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazların bedeli karşılığında satın alındığını, 7 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin bedelini murise ödediklerini, diğer çekişme konusu 32 nolu bağımsız bölümün ise dava dışı şahıslardan edinildiğini, murisle bir ilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/05/2019 tarihli ve 2016/201 E., 2019/191 K. sayılı kararıyla; murisin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak dava konusu taşınmazlarını davalı kızı ve torununa devrettiği, satış tarihinde paraya ihtiyacının bulunmadığı, bedeller arasında fahiş fark bulunduğu gerekçeleri ile dava konusu 7 ve 10 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili, ... ...'nin 1926 doğumlu olup, öldüğü 15/03/2015 tarihine kadar İstanbul’da ikamet ettiğini, murisin 09/03/1983 tarihinde eşini kaybettiğini, en son 1.494,00-TL civarında dul maaşı almış olduğunu, kızı ... ...'nın maddi yardımları ve bilahare satışı yapılan davaya konu dairelerin kiraları ile geçindiğini; müvekkili ... ...'nın evlenerek eşinin görevi nedeni ile 1973 yılında Almanya’nın Berlin kentine taşındığını, o tarihten beri de Berlin’de ikamet ettiğini, davacı ...'nin 22.07.1981 tarihinde evlenerek Antalya’ya yerleştiğini, o tarihten itibaren beri orada ikamet ettiğini, dönem içerisinde maddi açıdan her sıkıştığında annesinden yardım isteyen davacının annesi ile kavga ederek ondan koptuğunu, annesi ile sadece müvekkili ... ...'nın ilgilendiğini, davaya konu İstanbul, Beşiktaş ilçesi, Aytar Mevkiindeki taşınmazın muris ...'a ait iken müvekkili ... ...'nın İstanbul’da bir taşınmaz almak istemesi üzerine o tarihlerde oğlu olan davacı ...’ye para yetiştiremeyen muris ... ...'nin bu taşınmazı kızı ... ...'ya ihtiyaç duyulduğunda bedeli ödenmek koşulu 75.000 Euro karşılığında sattığını, dava konusu İstanbul ili, Beşiktaş ilçesi, Dikilitaş mahallesindeki taşınmazın ise muris ...'ın 13/02/2003 tarihinde vefat eden ablası ... ...'dan intikal yoluyla muris ve kardeşi ...’e kaldığını, 26/06/2003' tarihinde yine doğrudan satış ile müvekkili ...`e 120.000,00 TL bedelle satıldığını, satış bedelinin ödendiğini, bu taşınmazın sadece ½ payının muris ... ...'ye ait olduğunu, bilahare aynı tarihlerde ... ...'dan kalan Antalya Lara da bulunan tripleks dairede 2003 yılı Mayıs ayında bu defa davacı ...’ye bağış yoluyla verildiğini, Mahkemece, davacının Antalya'da tapudan bağış yoluyla devraldığı ve bilahare sattığı yazlığın varlığını hiç araştırılmadığını, dava değeri üzerinden harcın eksik tamamlandığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli ve 2019/1945 E.- 2020/1522 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın, dava konusu 7 nolu bağımsız bölümü davalı kızına temlikinde mirasçıdan mal kaçırma amacını taşımadığı, davacının davalı ... yönünden iddiasını kanıtlayamadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davalı torun ...’ya devredilen dava konusu 10 nolu bağımsız bölüm yönünden ise temlikin muvazaalı olduğu, ancak hükmün infaza elverişli olmadığı, sadece muristen devredilen değil, ...’nın dava dışı murisin kardeşi Kemal’den aldığı pay yönünden de tapu iptali ve tescile hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, öte yandan dava konusu 32 nolu bağımsız bölüm yönünden usulünce açılmış ve harçlandırılmış bir dava bulunmadığı gerekçeleri ile davalıların istinaf başvurularının kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı yönünden tüm taleplerin reddine, dava konusu 32 nolu bağımsız bölüm yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan ... Kılıçlı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacı vekili, dava konusu iki taşınmazdan satış tarihi itibariyle 460.000,00 TL rayiç değeri olduğu belirlenen taşınmazın 105.000,00 TL'ye, 240.000,00 TL rayiç değeri olduğu belirlenen taşınmaz ise 26.000,00 TL'ye satılmış gibi gösterilerek davalılara devredildiğini, rayiç değerler ile tapuda gözüken satış bedelleri arasında fahiş fark olduğunu, davalı tarafın satış bedellerinin ödendiğine ilişkin dosyaya en ufak bir evrak sunamadıklarını, tek sunulan delilin, kendilerinin Almanya'da ATM'den nakit para çekimlerine ilişkin dökümler olduğunu, bu paraların murise verildiği veya satış bedeli olarak ödendiğine ilişkin en ufak bir delilin mevcut olmadığını, murisin satış için haklı ve makul bir sebebinin olmadığını, taşınmazların gerçekten davalılar tarafından satın alındığı iddialarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, nitekim, murisin, davalılara sattığı evlerden birinde kira ödemeden oturmaya devam ettiğini, diğer evlerin de kira gelirlerini almaya devam ettiğini, davalı ...’ya devredilen taşınmazda muristen temlik edilmeyen kısmın iptaline karar verilmemesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2.2. Davalı ... vekili, istinaf talepli dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 3.815.00 TL duruşma vekalet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, aşağıda yazılı 21,40-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 8.165,40 TL bakiye onama harcının davalı ...’dan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.