"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESPİT
Taraflar arasındaki tespit davası sonunda İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 28/01/2021 tarihli ve 2019/1875 Esas, 2021/183 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 16/02/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat......ile temyiz edilen davalı vekili Avukat..... geldiler. Duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilahare dosya incelenerek gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacılar, kök mirasbırakanları “...'ın ¼ paydaşı olduğu 57 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında adı “...” şeklinde yazılı iken, mirasçı bırakmadan öldüğü gerekçesiyle taşınmazdaki payının mahkeme kararı ile Sultan Mahmud-u Evvel Vakfı adına tescil edildiğini ileri sürerek, "..."nin, kök mirasbırakanları “...” ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/11/2014 tarihli ve 2012/239 E., 2014/404 K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 11/02/2019 tarihli ve 2019/187 E., 2019/866 K. sayılı kararıyla; “Somut uyuşmazlıkta davacılar; 6100 sayılı HMK'nın yürürlük tarihinden sonra 10.09.2012 tarihli dava ile 57 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ¼ paydaşı görünen “..."nin, kök mirasbırakanları ... olduğunun tespitine karar verilmesi isteği ile eldeki davayı açmışlardır. Hâl böyle olunca anılan isteğin Asliye Hukuk Mahkemesinde yazılı yargılama usulüne göre görülmesi mümkün olmadığından, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Mahkemenin 28/01/2021 tarihli ve 2019/1875 E., 2021/183 K. sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, dosyada mevcut nüfus kayıtları, Osmanlıca kayıtlar ve 05.05.2014 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını, yanlış tapu kaydına dayanılarak tanzim edilen eksik ve hatalı 29.12.2020 tarihli bilirkişi raporunun hükme gerekçe yapıldığını, itirazlarının nazara alınmadığını, İstanbul Kadastro Heyetinin 14 Mayıs 1928 tarihli yazısının, dosyada mevcut emniyet yazışmalarının, 8 Ağustos 1328 tarihli intikal ilmühaberinin dikkate alınmadığını, ...’nin evlilik ve nüfus kaydı da Yerel Mahkemece değerlendirilmediğini, müvekkillerin murislerinin nüfus kayıtlarının T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı nezdinde tutulan Osmanlı Arşivinden celbi talep edilmiş ise de tüm yargılama sürecinde bu taleplerinin yok sayıldığını, dosya kapsamı ile iddialarının sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanının aynı kişi olduklarının tespiti istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre iddianın ispat edilemediği gözetilerek IV.3. paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 16/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.