Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2315 E. 2021/6401 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazının davalı tarafından haksız olarak tapuya tescil ettirildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro kanununda öngörülen hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren açılan davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ve davalı mirasçının taşınmazı Hazine'den hükmen edinmesinin hak düşürücü süreyi etkilemediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru bulunarak onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, mirasbırakan ...’a ait dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında, herhangi bir hak kaybı olmaması için Hazine adına tespit edildiğini, bilahare mirasçılardan davalı ...’in, Hazineye karşı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/424 Esas sayılı dosyası üzerinden açtığı iptal tescil davası neticesinde taşınmazın davalı ... adına tescil edildiğini, anılan dosyada davalı ...’in, miras taksim sözleşmesine göre dava konusu taşınmazın kendisine isabet ettiği iddiasına dayandığını, ancak mirasçılar arasında yazılı bir taksim sözleşmesi bulunmadığını, mahkemece taksim iddiası araştırılmadan taşınmazın davalı ... adına tesciline karar verildiğini, davalının taşınmazda hissedar olması gerekirken mahkeme kararıyla tamamını adına tescil ettirdiğini ileri sürerek dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın mirasçılık belgesine göre tapu kaydının iptali ile miras paylarının adlarına tescilini istemişlerdir.

Davalı, zamanaşımı süresinin geçtiğini, kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit edildiğini, ancak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/424 Esas sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu iptal tescil davası neticesinde taşınmazın adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmazın kesinleşen mahkeme kararına istinaden davalı adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kesin karar verilmiş; kesin mahiyette verilen kararın davacılar tarafından temyizi üzerine 19.03.2019 tarihli ek karar ile davacıların temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir.

Ek karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.

-KARAR-

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacılar, 25.01.1996 tarihinde ölen mirasbırakan ...’nin hakkına dayanarak diğer mirasçı ...’e karşı iptal tescil isteğiyle eldeki davayı açmış olup; tüm mirasçılar davada taraf olduğundan taşınmazın tamamının dava konusu olduğunda kuşku yoktur. Dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan değeri olan 150.224,40 TL’nin, 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin üzerinde olduğu açıktır.

O halde, taşınmazın tamamının değeri nazara alınarak dava değerinin belirlenmesi gerekirken, her bir davacının miras payına isabet eden değer esas alınmak suretiyle kesin mahiyete karar verilmesi ve bu gerekçeyle davacıların temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar verilmesi doğru değildir.

Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesinin 19.03.2019 tarihli ek kararının ORTADAN KALDIRILMASINA.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle kadastro tespiti 28.01.1999 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 12.04.2017 tarihinde açılmış olup, 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, kayıt maliki davalı ...’in dava konusu taşınmazı tespit maliki olan Hazineden hükmen edinmesinin hak düşürücü süreye etkili olmadığı gözetildiğinde, davanın reddi bu gerekçeyle ve sonucu itibarıyla doğru olup; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 03.11.2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.