"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince istinafı üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.02.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 1629 ada 7 ve 1515 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalıya satış suretiyle devrettiğini, ancak davalının taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılması sonrasında satış bedelini ödeyeceğini belirttiğini, kredi borcunu ödeyip taşınmazlar üzerindeki ipoteği kaldırmasına rağmen davalının bugüne kadar satış bedelini ödemediğini, kendisini oyaladığını, hile ile taşınmazların adına tescilini sağladığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, satış bedelinin ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, davacının resmi senedin aksini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kendisi tarafından bedeli ödenerek kaldırıldığını, satış bedelinin ödenmediği iddiasıyla iptal-tescil istenemeyeceğini, hilenin söz konusu olmadığını, davacının iradesiyle taşınmazlarını devrettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının düştüğü ekonomik sıkıntı sebebiyle alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla çekişmeli taşınmazları davalıya muvazaalı olarak devrettiği, hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazların muvazaalı olarak davalıya devredildiği Yerel Mahkemece kabul edildiğine göre davalının iyiniyetli olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın gerçek malikinin kendisi olduğunu, taşınmazların gerçek değerinin çok altında bir bedelle davalıya devredildiğini, bu hususun dahi tapu iptal ve tescili gerektirdiğini, davalının satış bedeli olarak hiçbir ödeme yapmadığını, eksik inceleme sonucuda karar verildiğini belirterek, kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19/04/2021 tarihli ve 2021/751 E., 2021/785 K. sayılı kararıyla; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine, davacı yanca dayanılan hile hukuksal nedeninin kabulüne elverişli vakıaların ileri sürülüp kanıtlanmamış bulunmasına ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili; davalının taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasını sonrasında satış bedelini ödeyeceği kanısını uyandırarak davacıyı hileye düşürüp taşınmazların adına devrini sağladığını, ancak satış bedellerini ödemediğini, taşınmaz üzerindeki ipotek borcunun tamamının kendisi tarafından ödendiğini, mahkemece ipotek borcunun kim tarafından ödendiği, ipoteğin kim tarafından kaldırıldığı hususunda hiçbir araştırma yapılmadığını, davalının satış bedelini ödediğini ispatlayamadığını, Mahkemece taraflar arasında muvazaa olduğu belirlendiği halde haksız şekilde davanın reddine karar verildiğini, muvazaalı işlemin geçersiz olduğunu, davaya konu olayla alakalı tefecilik soruşturması devam ettiği halde Mahkemece bu yönde de bir araştırma yapılmadığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır.
3.2.2. 6098 s. TBK 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.3. 6098 s. TBK’nın 39. maddesinde “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.