"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl davada davacı; 2014 yılı başlarında tanıştığı dava dışı ...'ün kendisini ikna etmesi ile birlikte taşınmaz alım-satım işi yaptıklarını, bu iş gereği aynı iş yerinde çalıştıkları davalı ...'a genel vekaletname verdiğini, dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün kendi adına kayıtlı iken davalı vekil ... tarafından satış suretiyle diğer davalı ...'ya devredildiğini, temlikten muhtara bırakılan icra emri ile haberdar olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsiline, birleştirilen davada ise; kendisinin satış işlemine izin verdiğinin davalı ... tarafından vekil ...'a bildirildiğini ve satışın gerçekleştiğini, asıl davada davalı ...'ın da dava konusu taşınmazı ...'dan aldığını ve satış bedelini ...'a ödediğini beyan ettiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte birleştirilen davada davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı ..., dava konusu taşınmazı 170.000,00 TL'ye satın aldığını, bankadan konut kredisi kullandığını, diğer davalı ... ise, satış işleminin gerçek olduğunu, davacının bankaya olan kredi borcunun diğer davalı ... tarafından ödendiğini ve kredinin kapandığını, haberi olmaması durumunda bankaya kredi taksitlerini ödemeye devam etmesi gerektiğini, davacının satıştan haberdar olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Birleştirilen davada davalı ..., savunma getirmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı adına kayıtlı dava konusu taşınmazın davalı ...'a satışı sırasında dava dışı ... A.Ş. lehine 350.000,00 TL bedelli ipotek şerhi bulunduğu, davalı ...'ın taşınmazın alımı için konut kredisi kullandığı ve davacının ...'a olan kredi borcuna ilişkin ödeme yaptığı, kredinin kapanarak anılan ipotek şerhinin kaldırıldığı, asıl davada davalı vekil ... ve birleştirilen davada davalı ...'ın birlikte hareket ettikleri, vekaletnameye dayanarak davacıya ait dava konusu 3 numaralı bağımsız bölümü asıl davada davalı ...'a sattıkları, davacının bankaya olan kredi borcunun davalı ... tarafından ödendiği sırada satış işleminden bilgisi olması gerektiği, kendi rızasıyla vekaletname verdiği, davalı ...'ın kötüniyetli olduğuna dair kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı, bilirkişi raporuna göre taşınmazın devir tarihindeki değerinin 230.000,00 TL olarak bildirildiği, davalı ... tarafından davacının 120.534,50 TL kredi borcunun ödendiği, satış bedelinin kalan miktarının ise davalı ...'a verildiği, kredi borcu ödendikten sonra bakiye satış bedelinin davacıya ödenmediği, taşınmazı vekil olarak devreden davalı ... ile satış bedelini teslim alan birleştirilen davada davalı ...'ın birlikte sorumlu oldukları, ancak birleştirilen davada davanın 10.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı ve birleştirilen davada harç ikmali yapılmadığı gerekçesiyle davacının alacağı 109.465,50 TL'nin; 10.000,00 TL'sinin asıl davada davalı ... ve birleştirilen davada davalı ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bakiye 99.465,50 TL'nin ise asıl davada davalı ...'dan tahsiline, yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine, asıl davada davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 15/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.