Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2442 E. 2021/6581 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yargıtay’ın bozma ilamına uyan ilk derece mahkemesi kararı üzerine davalı vekilinin yaptığı vekalet ücreti talebinin reddine ilişkin ek kararın istinaf edilebilirliği ve davalının bu talebinin HMK 305/A maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay denetiminden geçmiş ve bozma ilamına uyularak verilen karara karşı kanun yolu açık olduğundan, ilk derece mahkemesinin ek karara karşı istinaf yolunun kapalı olduğu yönündeki kararının kaldırılmasına, ancak HMK 305/A maddesi kapsamında değerlendirilebilecek bir talep olmadığından davalının vekalet ücreti talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara ilişkin olarak davalı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden ek karar verilmesi talep edilmesi üzerine, 17.12.2020 tarihli Ek Karar ile davalının talebinin reddine karar verilmiş, bu karara yönelik istinaf başvuru talebinin reddine ilişkin olarak verilen 09.02.2021 tarihli Ek Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.

Davacılar, mirasbırakan babaları ...'ın ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını 29.12.1993 tarihinde satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ...'a devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir.

Müdahale isteyenler, davacılar yanında asli müdahale talebinde bulunmuş, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

İlk Derece Mahkemesince, davalının davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm harç yönünden düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince temyizi üzerine anılan karar Dairece; ''... Somut olayda, dava kabul edilmiş ve her iki taraf da, yalnız harç ile yargılama giderlerine hasren temyiz yoluna başvurmuşlar ise de; HMK.'nun 65. maddesi uyarınca harcı yatırılarak usulüne uygun yapılmış bir asli müdahale isteği bulunmadığı gibi davalının davayı kabul ettiği 25.05.2017 tarihinden sonra 26.05.2017 tarihinde müdahale dilekçesi verildiği sabit olup; mahkemece, bu hususlar göz ardı edilip istek aşılarak asli müdahil olmak isteyen ... ve ... bakımından da tapu iptali-tescil hükmü kurulmuştur. Diğer taraftan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, dava değeri, taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değer olup; her ne kadar, davacılar tarafından 11.950 TL tamamlama harcı yatırılmış ise de; dava değerinin mahkemece belirleneceği açıktır.

Hal böyle olunca, yerinde keşif yapılarak çekişme konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle değerlerinin tespit edilmesi, harç ve yargılama giderlerinin Harçlar Kanunu'nun 22. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddeleri gözetilerek belirlenecek miktar üzerinden hüküm altına alınması ve sadece davayı açan ... ve ... yönünden hüküm kurulması gerekirken; usulüne uygun müdahale olmadığı göz ardı edilerek müdahil olmak isteyenleri de kapsar şekilde karar verilmesi isabetsizdir.'' gerekçesiyle bozulmuş, ilk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından anılan karara ilişkin olarak HMK 305/A maddesi gereği vekalet ücreti yönünden ek karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece 17.12.2020 tarihli ek karar ile, HMK'nın 305/A maddesi kapsamında değerlendirilecek bir talebin söz konusu olmadığı, kanun yollarına başvurulabileceği gerekçesiyle davalının talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın da davalı vekili tarafından istinafı üzerine bu kez 09.02.2021 tarihli ek karar ile, HMK'nın 305/A maddesi kapsamında değerlendirilecek bir talebin söz konusu olmadığı önceki talebin de reddedildiği, bu kapsamda verilmiş bir ek karar bulunmadığı, bu nedenle istinaf kanun yolunun bulunmadığı gerekçesiyle davalının ek karara yönelik istinaf başvuru talebinin reddine karar verilmiş, bu kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; Yargıtay'ın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak karar verildiği, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle dairenin görevsizliğine, dosyanın Yargıtay'ın ilgili Hukuk Dairesine gönderilmek üzere geri çevrilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilmiş, kararın istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen karar temyiz edilmiş, Dairece hükmün bozularak gönderildiği İlk Derece Mahkemesince dava yeniden kabul edilmiş olduğuna göre, Yargıtay denetiminden geçmiş dava dosyalarından verilecek her türlü karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğinden kanun yolunun olmadığı gerekçesini içeren ilk derece mahkemesinin 09.02.2021 tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA,

Dosya içeriğine, ek kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 17.12.2020 tarihli ek kararın ONANMASINA, davalıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.