"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer parseller yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak karar başlığındaki hatalar ve davalılar adına yeniden tescil hükmü kurulması yönünden hükmün düzeltilmesine ve davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’nın 485 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını, bir kısmını doğrudan, bir kısmını ise ara malik kullanarak davalı oğlu ...’a, ...’un da dava dışı ...’a satış suretiyle devrettiğini, taşınmazda yapılan imar uygulaması ile oluşan dava konusu 297 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 nolu imar parsellerinin dava dışı... adına tescil edildiğini, ...’nin de adına kayıtlı 5, 6, 7, 9, 10, 11 ve 12 nolu parselleri davalı ...’ya, 8 ve 13 nolu parselleri ise ...’un kızı davalı ...’a satış yoluyla devrettiğini, yapılan tüm temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacılardan ...’ın ölümü üzerine mirasçısı davaya devam etmiştir.
Davalılar, ...’un taşınmazı mirasbırakandan bedeli karşılığı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince 7 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer parseller yönünden temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince esastan reddedilmiş; karar başlığında hatalar bulunduğu ve miras payları oranında davacılar adına tescil kararı verilip, kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerekirken davalı adına da yeniden tescile karar verildiği gerekçesiyle anılan hususlar düzeltilerek davanın kısmen kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1933 doğumlu mirasbırakan ...’nın 1.10.1998 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak 1983 yılında ölen kızı ...’den olma davacı torunları ...... ve ... ile davacı kızları ...... ile 1982 yılında ölen kızı ...’dan olma torunları ...,...,...’ın kaldıkları, davacılardan ...’in de yargılama aşamasında ölümü üzerine tek mirasçısı Buse tarafından davaya devam edildiği, mirasbırakan ...’nın 485 parsel sayılı taşınmazda toplam 12882/19200 pay sahibi olduğu, taşınmazdaki 10482/19200 payından 6482/19200 payını üzerinde bırakarak 4000/19200 payını 07.11.1979 tarihinde davalı oğlu ...’a, üzerinde bıraktığı 6482/19200 payını ise 02.09.1994 tarihinde dava dışı ...’a satış yoluyla devrettiği, ...’ın temlik aldığı 6482/19200 payı 15.05.1995 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, ara malik ...’dan geçen pay ile birlikte davalı adına 10482/19200 payın kayıtlı hale geldiği, taşınmazda mirasbırakan adına kayıtlı 2400/19200 payın kaldığı, ayrıca taşınmazda mirasbırakanın eşi olan, tarafların diğer ortak mirasbırakanı ...’nin de 3147/19200 pay sahibi olduğu, mirasbırakan adına kayıtlı kalan 2400/19200 pay ile ... adına kayıtlı olan 3147/19200 payın tüm mirasçılara intikal ettiği, bu her iki paydan davalı ... adına da toplam 22188/614400 intikalen tescil edildiği, intikalen gelen bu pay ile mirasbırakandan ve ara malik ... üzerinden geçen paylar toplamı olan 10482/19200 payın birleşmesi sonucu 357612/614400 payın davalı ... adına tescil edildiği ( bu payın 335424/614400 payı mirasbırakan ...’dan satış yolu ile gelen, kalan 22188/614400 payı ise mirasbırakan ... ile diğer mirasbırakan ...’den intikalen gelen kısım), davalı ...’un adına kayıtlı toplam 357612/614400 payı 05.01.2007 tarihinde dava dışı ...’a satış yoluyla devrettiği, 26.03.2009 tarihinde taşınmazda yapılan imar uygulaması işlemi neticesinde oluşan dava konusu 297 ada 5, 6, 7, 8 ,9, 10, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların dava dışı ... adına tescil edildiği, ...’nin de 22.05.2009 tarihinde 5,6,9,10,11ve 12 parsel sayılı taşınmazları davalı ...’ya, 7 parsel sayılı taşınmazı davalı ...’un oğlu olan dava dışı ...’ya, 8 ve 13 parsel sayılı taşınmazları ise davalı ...’un kızı olan diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı saptanarak davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Ancak, dava konusu 297 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların imar öncesi olan 485 parsel sayılı taşınmazda davalı ... tarafından dava dışı ...’a devredilen toplam 357612/614400 paydan, 335424/614400 payının mirasbırakandan ( ara malik ... yoluyla geçen paylar da dahil olmak üzere) davalı ...’a satış yolu ile devredildiği, 22188/614400 payın ise mirasbırakan ... ve diğer mirasbırakan ...’den intikalen geldiği halde Mahkemece taşınmazların tamamı satış yolu ile gelen paya aitmiş gibi değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Hâl böyle olunca, çekişme konusu 297 ada 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların imar öncesi olan 485 parsel sayılı taşınmazın 335424/614400 payının mirasbırakandan davalı ...’a devredildiği gözetilerek, gerekirse uzman bilirkişilerden rapor almak sureti ile mirasbırakandan satış yolu ile temlik edilen payların imar sonrası oluşan hangi parsele ne miktarda pay gittiği belirlendikten sonra ( hangi miktarın iptal edileceği belirlenerek) bu miktar üzerinden davacıların miras payı oranında iptal- tescil hükmü kurulması gerekirken davalı ...’a intikalen geçen 22188/614400 payın da kabul kapsamına alınması doğru değildir.
Kabule göre de, mirasbırakandan sonra 27.07.2005 tarihinde eşi ...’nin de öldüğü anlaşılmakla, yeni veraset ilamı temin edilerek hüküm kurulması gerekirken, nüfus kayıtları esas alınarak belirlenen pay oranlarına göre hüküm kurulması da doğru değildir.
Davalıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01/12/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.