"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 22/02/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı...’ın 126 ada 4, 5, 128 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiğini, mirasbırakanın ölünceye kadar bakma akdi yapmasını gerektirir bir sağlık sorunu olmadığını, davalı ve ailesinin geçimini de mirasbırakanın sağladığını ileri sürerek, 126 ada 4, 5, 128 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, evlendiği tarihten bu yana mirasbırakanın tüm bakımı ve ihtiyaçları ile ilgilendiğini, kızlarının ise mirasbırakanın yanında olmadığını, mirasbırakanın kalp, tansiyon ve parkinson hastalığı olduğunu, kolon kanseri sebebiyle öldüğünü, bakıp gözetme yükümlülüğünü eksiksiz şekilde yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/03/2021 tarihli, 2020/228 E., 2021/129 K. sayılı kararıyla; dinlenen davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından mirasbırakanın oğlu ... ve gelini davalı ... ile birlikte yaşadığı, tüm ihtiyaçları ile oğlu ve gelininin ilgilendiği, mirasbırakanın davacı ve diğer çocukları ile arasında herhangi bir problemin bulunmadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın tüm mal varlığını muvazaalı olarak davalıya devrettiğini, temlikin makul sınırı aştığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02/06/2021 tarihli, 2021/1131 E., 2021/1118 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın bakım ihtiyacı olmadığı bir dönemde tek erkek çocuğunu kayırmak ve kız çocuklarından mal kaçırmak maksadıyla tüm mal varlığını teşkil eden ve gelir getiren davaya konu taşınmazlarını gelini olan davalıya karşılıksız olarak devrettiği, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının evlendiği tarihten itibaren mirasbırakanın tüm bakım ve ihtiyacını karşıladığını, mirasbırakanın diğer çocuklarının ise kendisi ile ilgilenmediklerini, mirasbırakanın kendisini güvenceye almak için ölünceye kadar bakıp gözetme şartı ile dava konusu taşınmazları devrettiğini, mirasbırakanın emekli aylığı almadığını, kalp, tansiyon ve parkinson benzeri hastalığı olan mirasbırakanın kolon kanseri nedeniyle öldüğünü, mirasbırakanın köyde kaldığı dönem Ordu’dan düzenli olarak köye giderek mirasbırakanın yeme-içme, temizlik gibi ihtiyaçlarını davalının karşıladığını, aynı şekilde mirasbırakanın Ordu'da bulunduğu zamanlarda da mirasbırakan ile ilgilendiğini belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına Yasa'nın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 )
Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda uygulama yeri bulur.
3.2.2. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (V/3.2.) numaralı paragrafta belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 8.543,44 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.