"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakan annesi ...’nun 878 parsel sayılı taşınmazdaki 401 numaralı bağımsız bölümünü intifa hakkını üzerinde bırakarak davalı oğlu Ersan’a temlik ettiğini, annesi ölünce de babası lehine intifa hakkı tesis edildiğini, işlemin mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını, bedeller arasında fahiş fark bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın kooperatiften satın alındığını, bedelin 1/3'ünün mirasbırakan tarafından ödendiğini, daha sonra taksitlerin ödenememesi nedeniyle icra takibi yapıldığını, askere gitmeden önce aldığı tazminat ile borcun bir kısmını ödediğini, askerden döndükten sonra da işvereninden toplu para alıp 1.5 yıl sigortasız çalıştığını ve borcun kalanını ödediğini, davacının 18 yaşında evlendiğini, babasının da emekli olduktan sonra taksisini satıp kocasının iş yapması için parasını davacıya verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın istinafı üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Somut olayda; niteliği gereği taraflarca getirilme ilkesine tabi olan davada, davacının tek tanığı, aynı zamanda ortak tanık olan Saadet; dava konusu taşınmazın kooperatife olan borçlarının ödenememesi nedeniyle taşınmaza haciz konulduğu, bu haczin davalı tarafından gönderilen para ile kaldırıldığı, mirasbırakanın bu nedenle taşınmazı davalıya temlik ettiği yönünde beyanda bulunmuştur. Ayrıca, davacı taraf mirasbırakanın kendisinden mal kaçırmasını gerektiren bir nedenin varlığı konusunda somut bir olgu da ortaya koyamamıştır. Dolayısıyla, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile temliki yaptığı iddiası yukarıdaki ilkeler uyarınca davacı tarafından ispat edilememiştir. Öte yandan, bedeller arasındaki fark da tek başına muvazaanın kanıtı değildir. Hal böyle olunca, davacının iddialarını HMK’nin 190. ve TMK’nin 6. maddeleri uyarınca kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.160.78. TL fazla yatırılan harcın temyiz eden davacıya iadesine, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.