"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 258 ada 5 parsel sayılı taşınmazını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, temlikin gerçek satış işlemi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın istinafı üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Somut olayda, mal kaçırma amacı ile hareket etmesi halinde mirasçılarına herhangi bir şey bırakmama eğilimi ile hareket edecek olan mirasbırakanın geride çekişmeli taşınmazdan yaklaşık 6 kattan fazla değerli değişik vasıflarda çok sayıda taşınmaz bıraktığı görülmektedir. Mirasbırakanın mal kaçırmak gibi bir niyeti olsa idi, bu taşınmazların tamamını ya da birçoğunu da devredebilecekken, böyle bir tasarrufta bulunmamıştır. Ayrıca, her ne kadar davacıların tanık listesinde isimlerini bildirdiği kişiler mahkemece mahalli bilirkişi olarak dinlenmiş ise de, anılan kişilerin ve diğer dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından, mirasbırakanın mal kaçırmak iradesiyle hareket ettiğinin kanıtlanamadığı, mirasbırakanın davacılardan mal kaçırmasını gerektirir somut bir olgunun da ortaya konulamadığı, aksine dinlenen tanık beyanlarından, davalı tarafından mirasbırakana çekişmeli taşınmazın alımı ve üzerindeki evin inşaası için sürekli para gönderildiği, davalının çekişmeli taşınmazı alım gücünün bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu olgu ve deliller, yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakanın yaptığı temlik ile mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla hareket etmediği, davacı tarafın iddiasını, 6100 sayılı HMK’nun 190. ve 4721 sayılı TMK’nun 6. maddeleri uyarınca ispat edemediği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, davacılardan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.