Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2563 E. 2022/1333 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daha önce açılan tazminat davasında fazlaya ilişkin hakların saklı tutulup tutulmadığı ve kesin hükmün oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmaksızın tazminat talebinde bulunduğu ve hükmün kesinleştiği, aynı taraflar arasında, aynı konu hakkında açılan davada, önceki davanın hüküm fıkrası ile yeni davanın talep sonucunun da aynı olması sebebiyle kesin hükmün oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tazminat davasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 1148 parsel sayılı taşınmazın maliki iken, söz konusu taşınmazın davalılardan ...'in noterliğini yaptığı Polatlı 3. Noterliğinin 03/02/1994 tarihli ve 842 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin edilen dava dışı ... tarafından dava dışı...'e satış suretiyle devredildiğini, ancak anılan vekaletnamenin sahte olduğunu, taşınmazı ...ın dava dışı ...'a, ...'nin de yine dava dışı ...'a devrettiğini, sahte vekaletname ile taşınmazının satıldığını öğrenince tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istekli dava açtığını, yargılama sonunda Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/13 E., 2009/293 K. sayılı ilamı ile tapu iptali ve tescil isteğinin reddedildiğini, ..., ..., Maliye Hazinesi ve noter ... aleyhine 5.000,00 TL tazminata hükmedildiğini ve kararın 25/01/2010 tarihinde kesinleştiğini, dava konusu sahtecilik olayından dolayı zarara uğradığı tarihin Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/13 E., 2009/293 K. sayılı ilamının kesinleştiği 25/01/2010 tarihi olduğunu, uğramış olduğu zararın ise dava konusu taşınmazın 25/01/2010 tarihindeki rayiç değeri kadar olduğunu ileri sürerek, bu tarih itibariyle 1148 parsel sayılı taşınmazın rayiç değerinin tespit edilerek önceden hükmedilen bedel düşülmek suretiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere, şimdilik 20.000,00 TL tazminatın 25/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ..., davacı tarafından daha önce açılan davanın kesinleştiğini, mahkeme kararı gereği davacıya gerekli ödemelerin yapıldığını, verilen ibraname-feragatnamede bir ihtirazi kayıt bulunmadığını, davacının yeniden dava ikame etmesinin yerinde olmadığını, kesin hüküm bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı Hazine, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığını, zamanaşımı ve kesin hüküm nedeniyle davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ..., davada zamanaşımının söz konusu olduğunu, davacının önceki davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmaksızın talepte bulunduğunu, ayrıca hükmedilen tazminatın tahsil edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12/04/2011 tarihli ve 2010/221 E., 2011/144 K. sayılı kararıyla; daha önce açılan ve mahkemenin 2009/13 E., 2009/293 K. sayılı kararı ile kesinleşen ilamına konu davada tapu iptali ve tescil ile birlikte terditli olarak tapu iptali tescil talebi kabul edilmediği taktirde taşınmaz bedeli olarak 5.000,00 TL talep edildiği ve Mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddedilmesine rağmen 5.000,00 TL tazminat talebinin kabulüne karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, taraflar açısından verilen bu kararın iş bu dava ile aynı tarafları, aynı dava konusunu taşıması nedeniyle kesin hüküm niteliği taşıdığı gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin kararına gerekçe gösterdiği mahkeme ilamı ile davalının doğan zararına ilişkin olarak iş bu davanın açıldığını, Yerel Mahkemenin kesin hüküm olarak değerlendirdiği, mezkur davanın dava dilekçesi incelendiğinde davacının fazlaya ilişkin haklarını açıkça saklı tuttuğunun görüleceğini, işbu davaya konu olan olayda; davacının zararının doğduğu tarihin, Mahkemenin 2009/13 E., 2009/293 K. sayılı ilamının kesinleştiği 25/01/2010 tarihi olduğunu, zarar doğmadan önce verilen mahkeme ilamının kesin hüküm oluşturmayacağını, süresinden sonra verilen cevap dilekçelerine ve itirazlarına göre hüküm kurulduğunu bildirmiş ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil (sahtecilikten kaynaklanan) hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1.6100 sayılı HMK'nın ''Dava Şartları'' başlıklı 114. maddesinde

'' (1) Dava şartları şunlardır:

a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.

b) Yargı yolunun caiz olması

...

i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. ...'',

3.2.2.6100 sayılı HMK'nın ''Kesin Hüküm'' başlıklı 303. maddesinde

'' (1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.

(2) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme

bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.

(3) Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir.

...'',

hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (III.) no.lu paragrafında yer verilen Mahkeme kararının dayandığı yasal ve hukuki gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının hükmü temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.