"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, SAHTELİĞİN TESPİTİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, asıl davada; maliki olduğu 51 parsel sayılı taşınmazdaki 1542/2400 olan payına, kardeşi olan dava dışı ...’in borcu nedeniyle davalı banka lehine teminat olmak üzere, 21.11.2003 tarihli ve 4274 yevmiye numaralı işlemle ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı icra takibi neticesinde anılan payı alacağa mahsuben temlik aldığını, ne var ki 21.11.2003 tarihli ipotek belgesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, sahtecilik suretiyle dava konusu payın elinden alındığını, davalı banka adına olan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, anılan payın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, bozma kararı sonrası açtığı birleştirilen davada ise; 21.11.2003 tarihli ipotek senedindeki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığının tespiti ile senedin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., davacının, kardeşi ...’in borcu nedeniyle çekişmeli payını teminat olarak gösterdiğini, ipoteğe ilişkin resmi senet altındaki imzaların davacıya ait olduğunu, yapılan takip neticesinde ihale yoluyla dava konusu payın alacağa mahsuben satın alındığını, ihale sonrası arta kalan bedelin ödendiğini belirterek, birleştirilen davada davalı ..., idarenin bir kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, sahtecilik iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece; ''...Mahkemece 21.11.2003 tarihli ipotek belgesindeki imzanın davacının elinden çıkıp çıkmadığı hususunda 6100 sayılı Yasa'nın 208 ve devamı maddelerinde öngörülen hükümleride gözetilerek 2659 sayılı Yasa hükümleri uyarınca Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor alınmak suretiyle durumun vuzuha kavuşturulması ve belirlenecek olguya göre bir karar verilmesi gerekirken eksik tahkikatla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra 2017/260 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki dava birleştirilmiş ve neticesinde, ATK'dan alınan rapora göre 21.11.2003 tarihli belgedeki imzaların davacının el ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ikinci karar bu kez Dairece '' ...Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 17.11.2014 tarihli raporu ile incelemeye konu 21.11.2003 tarihli ve 4274 yevmiye no’lu ipotek belgesinde İzzettin adına atılan imza ve "okudum " yazısının davacının eli ürünü olmadığı saptanarak asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Diğer temyiz itirazlarına gelince; ... 28.09.2012 tarihli yenileme kadastrosu ile 51 parsel sayılı taşınmazın 113 ada 36 sayılı parsele revizyon gördüğü, 51 sayılı parselin tapu kütüğündeki sayfasının kapatıldığı, ancak kaydı kapanan 51 sayılı parsel yönünden hüküm kurulduğu tespit edilmiştir. Devletin sicil oluşturmadan kaynaklanan görevi kamu düzeniyle ilgili olduğundan bu durumun re’sen gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yenileme kadastrosu ile oluşan 113 ada 36 sayılı parsel yönünden bir hüküm kurulması, asıl ve birleşen davalarda hükmün fer’ilerine ayrı ayrı hükmedilmesi ve birleşen davada davalı ... Müdürlüğünün sorumlu tutulacağı vekalet ücretinin 12.000,00 TL üzerinden belirlenmesi gerekirken, anılan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl davanın kabulü ile dava konusu 113 ada 36 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleştirilen davanın kabulü ile 21.11.2003 tarihli ve 42074 yevmiye numaralı resmi senedin sahteliğinin tespitine ve iptaline karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleştirilen davada davalı ...Ş. vekili ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, birleştirilen dava resmi senedin sahteliğinin tespiti ve iptali isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... Bankasının tüm, birleştirilen davada davalı ... Müdürlüğünün işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki; dava konusu yapılan resmi senedin yevmiye numarası ''4274'' iken yevmiye numarasının hükme ''42074'' şeklinde yazılmış olması hatalıdır.
Öte yandan; asıl davada dava değeri 52.500,00 TL olduğu halde, nispi karar ve ilam harcının 52.000,00 TL üzerinden hesaplanması, tapu iptali tescil istekli asıl davada davalı ... olup, birleştirilen resmi senedin sahteliğinin tespiti ve iptali davasında davalı ... ile birlikte Tapu Müdürlüğünün de davalı olarak gösterildiği anlaşılmakla, bu durumda birleştirilen davada davalı olan Tapu Müdürlüğünün; asıl davada davalı ... ile birlikte asıl davadaki yargılama giderlerinden de sorumlu tutulması doğru değildir. Ayrıca birleştirilen dava bakımından alınması gereken nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan peşin harç mahsup edildikten sonra davalıdan alınacak bakiye tutarın hükme yazılmamış olması da isabetsizdir.
Ne var ki; değinilen bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından;
Hükmün 2. bendinde yer alan ''42074'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine ''4274'' ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 3. bendinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine 3. bendi olarak;
''Asıl dava yönünden alınması gerekli 3.586,27 TL harçtan peşin alınan 779,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.806,62 TL'nin davalı Türkiye İş Bankası'ndan tahsili ile hazineye gelir kaydına,''
Hükmün 5. bendinde yer alan ''davalılardan müştereken ve müteselsilen'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine ''davalı Türkiye İş Bankası'ndan'' ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 7. bendinde yer alan ''davalılardan müştereken ve müteselsilen'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, yerine ''davalı Türkiye İş Bankası'ndan'' ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 8. bendindeki ''...mahsubu ile'' ibaresinden sonra gelmek üzere ''bakiye 614,77 TL harcın'' ibaresinin yazılmasına, birleştirilen davada davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.