Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2589 E. 2022/962 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazların, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescili, olmazsa bedelinin ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin menfaatlerini koruma ve sadakatle hareket etme yükümlülüğüne aykırı davranarak taşınmazları devrettiği ve bu durumun bozma ilamında da belirtildiği gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemli dava sonunda Çine Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02/02/2021 tarihli ve 2020/424 Esas ve 2021/71 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 10/02/2022 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... ve davalı ... ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; kamu kurumundaki işlerini takip için babası olan davalı ...’i vekil tayin ettiğini, davalının bu vekaletnameyi rızası dışında kullanarak 1333 ve 1334 parsel sayılı taşınmazlarını el ve işbirliği içerisinde olduğu diğer davalı ...’a satış suretiyle devrettiğini, kendisine bir bedel ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, yüklü miktarda borcu olduğunu, dava konusu taşınmazların diğer davalıya kendisine 250.000,00 TL borç vermesi karşılığında teminat olarak devredildiğini, ancak bugüne kadar kararlaştırılan bedelin ödenmediğini belirtip, davayı kabul etmiştir.

Davalı ... cevap dilekçesinde, bedeli karşılığında devrin yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 24/02/2020 tarihli ve 2016/9681 Esas - 2020/1246 Karar sayılı ilamı ile “...dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı ile vekil edenin maliki olduğu taşınmazların satış iradesinin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların akitte gösterilen bedeli ile gerçek değerleri arasında aşırı oransızlığın bulunduğu, davalıların davacıyı zararlandırma kastı ile el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerinin sabit olduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 02/02/2021 tarihli ve 2020/424 Esas - 2021/71 Karar sayılı ilamıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, kararın davalı tanığı ... ... isimli kişinin yalan tanıklıktan ceza almasına ve taşınmaz değerinin düşük olmasına dayandığını, o tanığı da diğer davalının bildirdiğini, eldeki bozma ilamında bedelin düşük olması bozma nedeni olarak gösterilmiş ise de Dairenin yerleşik uygulamasında bedelin düşük gösterilmiş olmasının davanın kabulü veya reddi yönünde bir delil değeri olmadığı yönünde olduğunu, davacının diğer davalının kızı olması nedeniyle birlikte hareket ettiklerini, tanığın yalan tanıklık suçundan ceza alması halinde, hukuken bu kişinin beyanlarına itibar edilmemesi sonucunu doğuracağını, beyanlarının lehe veya aleyhe sonuç doğurmayacağını, tanıkların davacı ve diğer davalının iddialarını destekler mahiyette beyanda bulunmadığını, hatta bir kısım akraba tanıkların taşınmazların aslında davacıya değil, diğer davalı ...’e ait olduğunu beyan ettiklerini, vekil edenin maliki olduğu taşınmazların satış iradesinin bulunmadığı hususunun esasa etkili olması için bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiği tespiti yapılması gerektiğini, bunun da ispat edilemediğini, Yüksek Mahkemenin davacının babası olan diğer davalının kendisi ile işbirliği içerisinde kendi kızının aleyhine işlem yaptığına inandığına açıkçası inanmak istemediklerini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506 ncı maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu'nun 390.) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.

6.2.2. Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde; "Tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." hükmü düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dairenin (IV.2.) numaralı paragrafta belirtilen hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV.3.) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 19.467,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.