Logo

1. Hukuk Dairesi2021/2595 E. 2021/7199 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın yaptığı temlikler ve vasiyetname ile mal kaçırıp kaçırmadığına ilişkin uyuşmazlıkta, vasiyetnamenin iptali talebi hakkında karar verilmemesi nedeniyle ek karar verilmesi gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 305/A maddesi uyarınca, yargılamada ileri sürülmesine rağmen hakkında karar verilmeyen hususlarda ek karar verilmesi gerektiği gözetilerek, vasiyetnamenin iptali talebi hakkında ek karar verilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS - VASİYETNAMENİN İPTALİ

Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinden verilen 21/04/2021 tarihli ve 2019/1872 Esas - 2021/784 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

-KARAR-

Asıl davada davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın 866 parsel sayılı taşınmazını 1/2’şer pay ile davalı oğulları Ahmet ve Hamza’ya, 85 ve 10 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’e, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümünü de davalı ...’ya kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak temlik ettiğini, ayrıca mirasbırakanın düzenlediği vasiyetname ile de mal varlığını davalılara vasiyet ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada davacılar ..., mirasbırakanın düzenlediği Kayseri 8. Noterliğinin 27.06.2011 tarihli ve 27647 yevmiye numaralı vasiyetnamesinden rücu ettiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istemişler, davacı ... ayrıca, asıl davadaki aynı gerekçelerle asıl dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemiş, aşamada davacı ...’ın 25.08.2018 tarihinde ölümü ile davayı mirasçıları takip etmişlerdir.

Asıl ve birleştirilen davada davalılar, mirasbırakana taşınmazların bedellerini ödediklerini, 2009 yılında 21.900,00 Euro uçak parası ödeyerek annelerini tedavi için Almanya’ya götürdüklerini, 27.11.2013 tarihinde davalı ...’in mirasbırakana 30.000,00 Euro gönderdiğini, 14.09.2012 tarihinde de mirasbırakanın hesabına 19.000,00 Euro yatırıldığını, 866 parsel sayılı taşınmazdaki binanın kendileri tarafından yaptırıldığını belirterek davaların reddini savunmuşlar, karşı dava ile de vasiyetnamenin tenfizini istemişler, aşamada mahkemece karşı davanın tefrikine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise davacılardan ... yönünden kabulüne (tapu iptali ve tescili), birleştirilen dava davacıları ... yönünden davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına (Türkan mirasçılarının alacakları payların net olmadığı belirtilmiş ve veraset ilamına atıfta bulunarak) karar verilmiştir.

Somut olayda, birleştirilen davada davacılar ...’ın Kayseri 8. Noterliğinin 27.06.2011 tarihli ve 27647 yevmiye numaralı vasiyetnamesinden mirasbırakanın rücu ettiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini istedikleri, davacı ...’ın ayrıca asıl davada dava konusu olan taşınmazlar için muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis talebinde bulunduğu, Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince birleştirilen dava hakkında hüküm kurulurken davacıların vasiyetnamenin iptali talebi hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasa’nın 27. fıkrası ile eklenen 6100 sayılı HMK’nin 305/A fıkrası; “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.

Öte yandan, usul yasaları yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal uygulanmaya başlamaktadır.

Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nin 305/A fıkrası gözetilerek, birleştirilen davada talep edilen vasiyetnamenin iptali talebi ile ilgili bir ek karar verilmesi gerektiğinden, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine İADESİNE, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 25/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.