"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın davacı tarafından 1982 tarihinden beri malik sıfatıyla zilyet edildiği halde kadastro sırasında sahipsiz olduğu gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği iddiasına dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, 10 yıllık hak düşürücü sürenin yenileme kadastrosu çalışmalarının kesinleştiği tarih olan 15/05/2015 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağını, bu nedenle hak düşürücü sürenin dolmadığını belirterek, yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 14/02/2018 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği 23/06/2000 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, taşınmaz üzerinde 15/05/2015 tarihinde yapılan yenileme kadastrosunun duruma etkili olmadığı ve bu sonucu değiştirmeyeceği, gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, taşınmazı davacının 1981 yılından beri zilyet ettiği halde 2015 yılında yapılan yenileme çalışmalarında Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3.2 Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı 14.02.2018 tarihi arasında 3402 sayılı yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/01/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.