"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ERZURUM BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : MUŞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, çekişme konusu 15 parsel sayılı taşınmazı davalıların mirasbırakanından kooperatif üyeliğini satın almak suretiyle edindiğini, ancak kooparatife yalnızca sigortalı çalışanlar üye olabildiğinden üyeliğin davalıların mirasbırakanı üzerinden devam ettiğini, 1976 yılından beri taşınmazda kendisinin oturduğunu, o tarihten beri elektrik ve su aboneliklerinin üzerine olduğunu, faturaları da kendisinin ödediğini, davalıların mirasbırakanı tarafından açılan tahliye talepli davaların da reddedildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., mirasbırakan babası tarafından açılan tahliye talepli davaların reddinin usuli eksikliklerden kaynaklandığını, kiracı olan davacının uzun süredir kira ödemesi yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davacının harici satın almaya dayalı tapu iptal tescil davası açtığı, çekişme konusu taşınmazın tapulu olması nedeniyle sözleşmenin mülkiyeti nakil borcu doğurması için resmi şekilde yapılmış olması gerektiği, resmi bir sözleşmenin bulunmadığı, eldeki dava davacının talebi inançlı işlem olarak nitelecek olursa da, inanç sözleşmesinin varlığının yazılı delille kanıtlanabileceği, davacının yazılı bir delil ibraz etmediği ve yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak taşınmazın kooparatif üyeliğini harici olarak satın aldığını, ancak sigortalı çalışmadığı için üyeliği kendi üzerine yaptıramadığını, kooparatifin tüm ödemelerini kendisinin yaptığını, taşınmazda 1976 dan beri oturduğunu, hiç kira ödemediğini, malikmiş gibi evde tadilatlar yaptığını, davalıların mirasbırakanınca ve onun taşınmazı muvazalı devrettiği kişi tarafından açılan tahliye davalarının reddedilmesinin haklılığını kanıtladığını, tam tersine ilgili davalardan kooparatif taksitlerinin davacı tarafından ödendiği sonucunun çıktığını, duruşma sırasında sunduğu 14.12.1990 tarihli davalıların mirasbırakanınca yazılmış el yazılı metnin inanç anlaşmasının varlığını kanıtladığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2021 tarihli ve 2021/767 E. 2021/1708 K. sayılı kararıyla; davacının mülkiyetin devrine ve hak sahipliğini ispata yarar herhangi bir belge sunamadığı, davacı aleyhine açılan kira ve tahliye davalarının olumsuz neticelenmesinin davacıya mülkiyet hakkı bahşetmeyeceği, kaldı ki taraflar arasındaki Muş Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2000/392 E.-2001/105 K. sayılı dosyasındaki tahliye davasında davacının "1976 yılının temmuz ayında sözkonusu konutu kiraladığını, ancak konutun kooperatife borcu olduğunu, kendisinin de kira ödemek yerine kooperatif taksitlerini ödemeye başladığını, ancak kaç taksit ödediğini hatırlamadığını, konutun kendisine ait olduğunu" beyan ederek baştaki kiracılık ilişkisini doğrulamış olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf talepli dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı kadastro Kanunu 12. maddesi ‘’ 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.
Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.
Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. ‘’
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Çekişmeli 15 parsel sayılı taşınmazla ait kadastro tespit tutanağı 06.01.1987 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda tutanağın kesinleştiği 06.01.1987 tarihinden davanın açıldığı 25.04.2016 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın esasına girilerek ret karar verilmiş olması, doğru olmamıştır.
3.3.2. Ne var ki, sonucu itibariyle doğru olan kararın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının (V/3.3.2) paragraftaki nedenlerle gerçekçesinin değiştirilmesine ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, resen yapılan inceleme sonucu Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.12.2018 tarihli 2016/329 Esas, 2018/155 Karar sayılı hükmün 1. bendinin çıkartılarak yerine "Davanın 3402 S.K'nın 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle reddine" cümlesinin yazılmasına, hükmün belirtilen şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.