Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3631 E. 2022/2322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi taksim iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından ileri sürülen taksimin ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından ileri sürülen kadastro öncesi taksimin ve mirasçılar arasında fiili taksim yapıldığı iddiasının ispatlanamaması, davacıların anneleri adına kayıtlı taşınmaza yönelik dava açmakta hukuki yararlarının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, davacılar ve bir kısım davalıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 22/03/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili v.d. gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, paydaşı oldukları 125 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları ...'a babası ...'den veraseten intikal ettiğini, kök mirasbırakanları ...'in taşınmazı uzun yıllardır nizasız fasılasız zilyet olarak kullandığını, kadastro tespitinden önce 13.785 m2 olan taşınmazın 2006 yılında yapılan kadastro tespiti ile 8, 9, 10 ve 11 parsellere ayrılarak tespit gördüğünü ve davalılar adına kadastro tespiti ile daha fazla taşınmazın tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, 125 ada 8, 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların eşit oranda mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada davacı ... vasisi davaya dahil edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davaya cevap vermemiş, aşamada davalı ..., davanın reddini savunmuş; davalılar ..., ... ve ..., dava konusu taşınmazlarda tarafların miras paylarına göre pay alması gerektiğini, kadastro tespitinde bir hata varsa düzeltilmesi gerektiğini bildirmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2016/315 Esas, 2018/318 Karar sayılı kararıyla; kabul nedeniyle bir kısım davalı yönünden davanın kabulüne, iddia kanıtlanmadığından davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve bir kısım davalılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davacılar ... ve ... vekili ile davacı ... vasisi istinaf dilekçelerinde özetle; davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı ... adına tespit edilen 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden de davanın kabulünün gerektiğini bildirerek; kararın kaldırılarak davanın 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden de kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.

2.2. Bir kısım davalılar ..., ..., ..., ... ve ... istinaf dilekçelerinde özetle; davacı tarafın talebinin açık olmadığını, ... mirasçılarından ... ve ... tarafından dava açılıp ...'ın daha sonra davaya dahil edilmesi nedeniyle dava şartının eksik olduğunu, bir kısım davalıların duruşmadaki beyanlarının davanın kabulüne yeterli olmadığını, tespitin hatalı olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığını bildirerek; kararın kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11/04/2019 tarihli ve 2018/1114 Esas, 2019/386 Karar sayılı kararıyla; bir kısım davalıların duruşmadaki beyanlarının, HMK’nın 308. maddesinde düzenlendiği şekilde davanın kabulü niteliğinde olmadığı, davacılar tarafından iddia edilen taksimin şeklinin ispatlanamadığı, taksimin geçerli olması için mutlak bir eşitlik aranmadığı, davacıların, anneleri adına kayıtlı 125 ada 8 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gözetilmeden bu taşınmazda davalılara pay verilmek suretiyle karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile davacıların ve bir kısım davalıların istinaf isteminin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kök parselin mirasbırakan ...'den mirasçılarına intikal ettiğini, davacıların mirasbırakanı ... adına yüzölçümü az olan taşınmazın tespit ve tescil edildiğini, mirasbırakan İsmail'in mirasçıları arasında eşit bir taksim yapılmadığını, kadastro tespitinin bu yönü ile hatalı olduğunu, kadastro tespitinden önce yapılmış geçerli bir taksim bulunmadığını, kök parselin 4 eşit parçaya ayrılarak ya da 4 mirasçı adına tek bir taşınmaz olarak tespit görmesi gerektiğini, mirasçılar arasında yapılmış sözlü ya da fiili bir taksim olmadığını, bir kısım davalının da bu yönde beyanda bulunduklarını, tarafların hayvancılık yapmaları nedeniyle taşınmazları fiili olarak kısım kısım kullanmalarının taksim yapıldığı anlamına gelmeyeceğini, tanık dinletme taleplerinin usule aykırı olarak reddedildiğini, tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, cevap süresinden sonra yapılan savunmaya itibar edilemeyeceğini, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılmasının doğru olmadığını belirterek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. “

3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, " Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."

3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde, bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV/3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 22/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.