Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3633 E. 2022/188 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, zilyetliğe dayanarak tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istenmesine karşı, davalıların zilyetliğin kendilerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmeleri nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca aralıksız yirmi yıllık zilyetliğini ispatlayamaması ve dayandığı senedin zilyetlikle birleşmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava konusu Marmaris İlçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 166 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1.000 metrekaresinin 19.12.1994 tarihinde davacı tarafından zilyedinden satın alındığı iddiasına dayanarak taşınmazın 1000 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili, taşınmazın kendilerine murisleri ... ......’den intikalen geldiğini, 30 yılı aşkın zamandan beri zilyetliklerinde bulunduğunu, davacı tarafın zilyetliğinin olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, taşınmaz üzerinde davacı tarafın zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, tanık beyanları ile zilyetliğin ispat edildiğini, davacının tutunduğu senedin taşınmaza uyduğunu belirterek yerel mahkeme kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, mahallinde yapılan keşif ve uygulama, dinlenen tanık sözleri, alınan uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; davacının dayanağını oluşturan senedin zilyetlikle birleşmediği ve bu şekilde davacı tarafından açılan davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, tanık beyanlarının davacı lehine olduğunu, davalı tarafın tutunduğu senedin taşınmaza uymadığını, aksine davacı tarafın senedinin taşınmazı kapsadığı halde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir." hükmüne yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/01/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.