Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3659 E. 2022/385 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmeyen mera ve orman sayılmayan alan sınırları içerisinde yer aldığı, imar ve ihyasının 1985 yılından önce tamamlandığı, davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu ve hava fotoğrafları ile bilirkişi raporuyla da bu durumun desteklendiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

DAVA

Davacı ... vekili, Dulkadiroğlu İlçesi Dereli Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda tespit harici bırakılan yaklaşık 1.500.00 metrekarelik taşınmazın ... ... tarafından imar ihya edilerek kullanıldığını, daha sonra ... ... ölümü ile oğlu ... ... kaldığını, ... tarafından müvekkiline 17.05.2010 tarihli senet ile satıldığını ileri sürerek ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak müvekkili adına tescilini istemiştir.

CEVAP

Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, dava konusu yerin Dulkadiroğlu sınırları içerisinde yer aldığın, yetki ve sorumluluğun bu belediyeye ait olduğunu belirterek haklarında açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kahramanmaraş 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli 2017/602 E., 2018/ Karar367 sayılı kararıyla; davanın kabulüne 07.05.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.516.09 metrekare kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili özetle; mahkeme kararını eksik inceleme ve araştırma ile verdiğini kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını davacının 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığını, açıklanan ve resen ele alınacak nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 25.06.2019 tarihli 2019/394 Esas 2019/551 Karar sayılı kararı ile tüm dosya kapsamına göre; imar ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının davacı lehine gerçekleştiği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu nedenlerle istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı belirtilerek davalı Hazinenin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili özetle; mahkeme kararının eksik inceleme ve araştırma sonucu verildiğinden usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın toprak analizinin uzman ziraatçı bilirkişi tarafından yapılmadığını, hava fotoğraflarının uzman jeodezi ve fotogrametri uzmanı tarafından incelenmediğini, davacının tasarrufunun 2004 yılından itibaren başladığını, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre ev yapmanın imar ihya olarak kabul edilmediğini belirterek açıklanan ve resen belirlenecek nedenlerle kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TMK’ nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Hemen belirtmek gerekir ki ; TMK’nun 713/1 maddesinde “ Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.3402 sayılı KK’nun 14. Maddesinde; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan( 40 ve 100 dönüm dâhil ) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az 20 yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” ve 3402 sayılı KK’nun 17.maddesinde;” Orman sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dava konusu taşınmazın bulunduğu Dulkadiroğlu İlçesi Dereli Mahallesinde kadastro çalışmalarının 1970 yılında kesinleştiği ve yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu edilen bölümün tespit harici bırakıldığı anlaşılmıştır.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için yasanın aradığı tüm koşulların eksiksiz olarak davacı lehine gerçekleşmiş olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmiş olması gerekmektedir.

Dolayısıyla davacının önce dava konusu taşınmazı masraf ve emek sarf ederek imar ve ihya ettiğini daha sonrada tarıma elverişli hale getirdikten sonra çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl zilyet olduğunu belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile ispat etmesi gerekir.

Yapılan temyiz incelemesi sonucunda, tüm dosya kapsamından, dava konusu edilen taşınmazın kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerlerden olduğu, aynı zamanda mera ve orman sayılmayan alan sınırları içerisinde yer aldığı, dava konusu taşınmazın kuru arazi vasfında olduğu ve yine TMK’nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca gerekli ilanların yapıldığı, 1985 tarihli hava fotoğraflarına göre; tescili istenilen bölümün sınırlarının belirgin, zeminin işlenmiş oluğu ve bahçe olarak kullanıldığı, 1999 tarihli hava fotoğraflarında taşınmaz bölümünün sınırlarının belirgin, zeminin işlenmiş ve üzerinde bağ çubukları ile yapraklı meyve ağaçlarının olduğu ile ziraat bilirkişi raporuna göre de taşınmazın üzerinde kısmen yenilenmiş kısmen de 20-25 yaşlarında bağ omcası köklerinin bulunduğunun belirlenmiş olması karşısında imar ihyanın 1985 yılından önce tamamlandığı ve dava tarihine kadar davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.

SONUÇ

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 19/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

#########