"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, çekişmeli taşınmazların gerçek malikinin davacı olduğunu, kadastro tespitlerinin malikleri yönünden hatalı yapıldığını tüm parsellerin davacının tapulu ve tapusuz malları olduğunu, davalıların davacının erkek çocukları olduğunu ve davalılara hibenin söz konusu olmadığını, kendisinin davalılardan başka kız çocukları ve torunları bulunduğunu, mallarını taksim etmediğini, hibe ettiğine ilişkin yazılı bir beyanı ve uygulaması olmadığını, davaya konu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları incelendiğinde tapu kaydı uygulandığının görüldüğünü, tapuda devir olmadığını, taşınmazların davacı adına tespit görmesi gerekirken davalılar adına tespit gördüğünü ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan ... vekili, davalıların davacının erkek çocukları olduğunu, kardeşlerin arasının Trabzon'da inşa edilen bir binanın katlarının kardeşler arasında babaları tarafından paylaştırılması nedeniyle anlaşmazlık bulunduğunu, davalılardan ...'un babası davacı ...'in yaşlılığından istifade ile kendisini ikna ederek bu davayı açtırdığını, davacının iyi niyetli olmadığını, davalılardan ...'ın amacının sırf davalı ... lehine yapılmış olan tespiti iptal ettirmek ve ondan sonra kendi tarafına geçirmek olduğunu, kadastro tespitlerinde işleri nedeniyle davalı ...'nın hazır bulunmadığını, tespiti yapan kadastro tespit elemanları ile bilirkişilerin beyanları alındığında doğruyu söyleyeceklerini, davayı kabul etmediklerini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... 11/07/2017 tarihli duruşmada alınan beyanında açılan davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/07/2017 tarihli 2016/367 E. 2017/346 K. sayılı kararıyla; davacının taşınmazları davalı çocuklarına kendi rıza ve beyanı ile verdiğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Kaldırma Kararı
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2018 tarihli ve 2018/697 E. 2018/779 K. sayılı kararıyla; Çekişme konusu taşınmazlardan 106 ada 34 ve 126 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ipotek hakkı bulunan Çarşıbaşı Tarım Kredi Kooperatifine de davanın yöneltilmesi taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-4. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/01/2019 tarihli 2018/409 E. 2019/43 K. sayılı kararıyla; taraf teşkili sağlanarak yapılan yargılama sonunda, celp edilen tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların evvelinde tapulu oldukları ve çekişmeli taşınmazların davacı ...'in babası İbrahim'den davacı ...'e intikal ettiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın tapusunun iptali istenen taşınmazların davacı tarafından davalılara bağışlanıp- bağışlanmadığı, davalılardan ... tarafından satın alınan taşınmaz olup olmadığı en nihayetinde kadastro tespitinin gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığı noktasında toplandığı, çekişmeli taşınmazlardan 106 ada 33, 152 ada 2, 154 ada 1 parselde 1/2, 139 ada 28 parsel sayılı taşınmazda 1/3 ve 106 ada 35 parselde ise tam malik olan davalılardan ... 17/09/2018 tarihli celsede davacının tüm talepleri yönünden davayı kabul ettiği, incelenen kadastro tutanaklarında davacının taşınmazları davalılara bağışladığı yönünde bir beyanı bulunmadığı, aksi kabul edilse dahi 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesine göre tespitin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kullanabileceği dava hakkından açıkça feragat etmedikçe bu hakkının düştüğünden bahsedilemeyeceği, esasen bir haksız fiil olan muvazaadan dönülmesi bu haksız fiilden zarar görenler bakımından bir hakkın iadesi anlamını taşıyacağından hukuk düzenince korunması gereken bir davranış olduğu 3. kişi konumundaki Çarşıbaşı Tarım Kredi Kooperatifinin söz konusu ipoteği iyi niyetli olarak koyduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 106 ada 34 ve 126 ada 8 parsel sayılı taşınmazlarda ipotek hakkı sahibi Çarşıbaşı Tarım Kredi Kooperatifine yönelik ikame edilen davanın reddine, çekişmeli 106 ada 33, 34, 35, 126 ada 8 152 ada 2 ve 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, çekişmeli 139 ada 28 parsel sayılı taşınmazda davalılardan ... ve ... adına kayıtlı 1/3'er paylara ait tapu kaydının iptali ile iptal edilen 2/3 payın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili, mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, tespit sırasında davacının kadastro elemanlarına eşlik ettiğini ve tespitin kendisinin yer göstermesi ile yapıldığını, aradan geçen 10 yıla yakın sürede kardeş olan davalıların kendi yerlerini imar ihya ederek kullandığını ve uyuşmazlık olmamasına rağmen ve davacı ile davalı ...'ın rızası dahilinde fındık ürününü her yıl babalarına bıraktığını gerekçenin hukuk kuralları zorlanarak yazıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince, yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile özellikle 23/01/2019 tarihli keşif sırasında dinlenilen davalı ...'un "kadastro tespitinden önce babasının kendisine herhangi bir taşınmaz bağışlayacağını veya vereceğine dair beyanda bulunmadığı 7 sene boyunca çekişmeli taşınmazların bulunduğu yere gelmediği şeklindeki beyanı, her ne kadar mahkemece yapılan keşiflerde çekişmeli taşınmazların tespitlerine esas alınan tapu kayıtları uygulanmamış ise de esasen tespitlere esas alınan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazlara aidiyeti konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi bir an için çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan tapu kayıtları kapsamında kalmadığı kabul edilse dahi bu haliyle menkul mal sayılacak taşınmazlar yönünden menkul mallarda mülkiyetin nakli için zilyetliğin teslim edilmesinin şart olduğu, ancak eldeki davada tespitten önce bağış ve teslim olgusunun kanıtlanmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği, 13/B-a maddesi anlamında davacı tarafından yapılan bir muvafakat beyanının bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile davacı tarafından taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespitlerinin yapıldığının sabit olduğunu, davalı ...’un keşif sırasında alınan beyanlarının keşif tutanağına yanlış geçirildiğini davacı tarafından verilen yerlerin davalı tarafından kullanıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Gerekçe
3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir.
3.2.Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) nolu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, kararın (IV./3.) nolu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.686,79 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’dan alınmasına, 24/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.