"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı ... vekili, asli müdahil ... vekili ile kayyım vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı ve asli müdahil vekillerinin istinaf başvurusunun reddine, davalı kayyım vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, esas hakkında yeniden karar verilmesine, asli müdahil ...’nın davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, asli müdahil ...’nın davasının açılmamış sayılmasına, davacı ... ve asli müdahil ...’nun 1188 Ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik açtıkları davanın reddine, 1187 Ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik açtıkları davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı kayyım kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 8.035,21 TL nispi vekalet ücretinin davacı ve asli müdahillerden alınarak kayyıma verilmesine dair verilen karar süresi içerisinde davacı ... vekili, asli müdahil ... vekili ile Kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ... vekili dava dilekçesinde; Darende İlçesi, Beybağı Mahallesi 1187 ada 6 parsel ile 1188 ada 3 parsel sayılı taşınmazların 20 yıldan fazla bir zaman önce davacının annesi tarafından davacıya verildiğini ve bu tarihten itibaren davacının kullandığını, kadastro tespiti sırasında gerçekte olmayan ... oğlu ... adına tespit ve tescilinin yapıldığını ileri sürerek bu kişi hakkında kayyım atanarak yargılamanın yapılmasını ve neticeten taşınmazların davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Semerci’ye kayyım atanmış ancak savunma dilekçesi verilmemiştir.
Yargılama sırasında ... terekesine tereke temsilcisi olarak ... atanmıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Darende Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.07.2018 tarihli ve 2011/65 E. 2018/176 K. sayılı kararıyla; Asli müdahil ...'nın davasının açılmamış sayılmasına, asli müdahil ...'nın davasının hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, davacı ... ... ve asli Müdahil ... ...'nun 1188 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik açtıkları davanın çekişmeli taşınmazda ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin bulunmaması nedeniyle reddine, 1187 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik açtıkları davada alınan bayanlara göre dava konusu taşınmazın tarafların murisi ...’dan intikal eden taşınmaz olduğu, terekeye karşı 3. kişi konumunda olan tapu malikine karşı davacıların tek başına dava açamayacakları gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... ... vekili, asli müdahil ... vekili ve Kayyım vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
2.1. Davacı ... vekili istinaf dilekçesinde, yapılan keşifler de dava konusu taşınmazların uzun zamandan beri kendisi tarafından kullanıldığının sabit olduğunu, 1188 Ada 3 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki sumakların uzun zamandan beridir kendileri tarafından toplandığının belirtildiği, muris ... 1985 yılında vefat etmiş olmasına rağmen 1187 Ada 6 parsel sayılı taşınmazda hiçbir mirasçı tarafından hak iddia edilmediğini, ...'nun dava konusu taşınmazı miras hakkından kaynaklı değil, yeniden sahiplenme duygusu ile ekip biçtiği ve 20 yılı aşkın bir zamandır kullandığı halde davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, hükmün kaldırılmasını istemiştir.
2.2. Asli müdahil ... vekili istinaf dilekçesinde, alınan beyanlarda ... lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
2.3. Kayyım vekili istinaf dilekçesinde, verilen ret kararının yerinde olduğunu, ancak kayyım lehine, davacılar aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin ... olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 13.05.2019 tarihli ve 2019/46 E.2019/519 K. sayılı kararıyla; davacı ... ve müdahil ... vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine, kayyım vekilinin İstinaf taleplerinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, asli müdahil ...'nın davasının açılmamış sayılmasına, asli müdahil ...’nın davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, davacı ... ve asli müdahil ...’nun 1188 Ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalarının reddine, 1187 Ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalarının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı kayyım kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 8.035,21 TL nispi vekalet ücretinin davacı ve asli müdahillerden alınarak kayyıma verilmesine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili ve asli müdahil ... vekili ile Kayyım vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davacı ... vekili istinaf dilekçesindeki nedenleri tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
2.2. Asli Müdahil ... vekili istinaf dilekçesindeki nedenlerini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.3. Kayyım vekili temyiz dilekçesinde Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine yönelik verdiği kararın yerinde olduğunu, ancak kendileri lehine her bir davacı için ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek vekalet ücreti yönünden hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı zilyetlik nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. Değerlendirme
3.2.1. Davacı ve müdahil davacı 1188 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce kendileri tarafından kullanıldığı, kendileri lehine zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Mahallinde yapılan keşif, alınan beyanlar ve bilirkişi raporlarına göre taşınmaz üzerinde yabani sumakların bulunduğu, davacı ve müdahilin zilyetliğinin sadece bu sumakları toplamaktan ibaret olduğu, ekonomik amaca uygun bir kullanımları bulunmadığının anlaşılması karşısında 1188 ada 3 parsele yönelik verilen red kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.2.2 Davacı ve müdahilin 1187 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı ve müdahil taşınmazın kendilerine ait olduğunu ve adlarına tescilini talep etmişlerdir. İlk Derece Mahkemesince taşınmazın kök muris ...’den intikal eden taşınmaz olduğu, davacıların tek başlarına dava açamayacakları gerekçesi ile aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Çekişmeli taşınmaz ...'nin terekesine karşı 3. kişi konumunda olan ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ve müdahil terekeye karşı 3. kişi konumunda olan kişilere karşı genel mahkemelerde miras payı oranında iptal-tescil davası açamayacak olsa da taşınmazın adına tescilini isteyebilecektir. Bu durumda taşınmazın murise ait olduğunun anlaşılması yanında uyuşmazlık konusu taşınmazın taksim, bağış vb. şekilde mirasçılardan birine veya bir bölümüne bırakıldığının kanıtlanması gerekmektedir. Mahkeme tarafından bu yönde yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırmaya dayanarak hüküm verilemez.
3.2.3. Hal böyle olunca; davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, ilk olarak kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin kimde olduğu sorulmalı, taşınmazın kök muris ...’ye ait olduğunun anlaşılması durumunda taksim, bağış vb. şekilde davacı veya müdahile verilip verilmediği hususunda ayrıntı bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli kroki düzenlenmesi istenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmekszin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VI. SONUÇ:
Yukarıda (3.2.1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve müdahil vekilinin çekişmeli 1188 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Yukarıda (3.2.2 ve 3.2.3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ve müdahil vekilinin çekişmeli 1187 ada 6 parsel sayılı taşınmaza yönelen temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 373/1 maddesi uyarınca 1187 ada 6 parsele ilişkin kısmının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 1187 ada 6 parsele ilişkin hükmünün HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın istek halinde iadesine 11.01.2022 tarihinde kesin olmak üzere karar verildi.