"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacılar ve davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, 30/05/2016 havale tarihli dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazların ortak muris ...'den gelmekte olup bu taşınmazların kadastro çalışmaları ile davalı adına tespit görerek tescil edildiğini, davalının taşınmazları ... isimli şahıstan aldığını, ...'a ... evlatları Sedat ve ... tarafından borca karşılık satıldığı iddiasında olduğunu, taşınmazların davacıların babasına ait olduğunu, taşınmaz başkalarına devredilmiş olsa da bahse konu devrin zorlama ve tefecilik faaliyeti çerçevesinde irade dışında ... lehine el değiştirdiği Tirebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/217 Esas ve 2014/31 Karar sayılı ilamıyla ... aleyhine verilen mahkumiyet hükmüyle sabit olduğunu, davalı ... de gerek aynı köyden olması gerekse de yakın ilişkilerinden ötürü taşınmazın tefecilik faaliyeti çerçevesinde ...'ın tefecilik yaptığını ve taşınmazı zor kullanarak aldığını, taşınmazların ...'ye ait olduğunu açıkça bildiğini öne sürerek çekişmeli 140 ada 33, 34, 143 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı, 29/07/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu parselleri ...'dan para karşılığı satın aldığını, parsellerin ikamet ettiği evinin yakınında olması nedeniyle başka kişilerin almaması için kendisinin satın aldığını, taşınmazların evveliyatının ne şekilde olduğunu bilmediğini, taşınmazları tamamen iyi niyet çerçevesinde ve bedelini ödeyerek satın aldığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli ve 2016/316 E., 2018/81 K. sayılı kararıyla, davanın tespitten önceki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davası olup keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanlarında Sedat ve ...'nün ...'a borcu olduğunu, borçlarını ödeyemeyince ... ile anlaşarak dava konusu taşınmazların kullanımını 3 yıllığına ...'a bıraktıklarını, borçlarını ödediklerinde dava konusu taşınmazları geri alacaklarını, ayrıca 21/02/2018 tarihli celsede davalı tanıklarının beyanlarında; ... ve ...'nün ...'a olan borçları yüzünden dava konusu taşınmazları ...'a sattıklarını beyan ettikleri, davalı ...'in dava konusu parselleri ...'ın oğlu ...'dan satın aldığı, dava konusu taşınmazları satın aldığı esnada tapu kütüğündeki sicilde taşınmazların ... üzerine kayıtlı olduğu, tüm dosya kapsamından davalı ...'in tapu kütüğündeki yolsuz tescili bildiği veya bilmesi gerektiği hususunda herhangi bir delil olmadığı, TMK'nın 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3'ncü kişinin bu kazanımı korunur"şeklinde hüküm karşısında davalının kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
2.1. Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde; "çekişmeli taşınmazların davacılara murislerinden kaldığını, bilahare taşınmazların muvazaalı şekilde ...'e satıldığını, satışın batıl olduğunu, Mahkemece tanıkların duruşmada dinlendiğini, oysa taşınmaz ile ilgili dava yönünden tanıkların keşif mahallinde dinlenilmesi gerektiğini" öne sürerek, kanun yoluna başvurmuştur.
2.2. Davacılar ... ve ..., istinaf dilekçesinde; "daha öncesinde tefecilik yaptığından bahisle ... hakkında açılan dava sonucunda mahkumiyet kararı verildiğini, söz konusu arazilerin tehditlere karşılık geçici olarak borçlar ödenene kadar kadastro çalışmaları sırasında ...oğlu ... üzerine yazdırıldığını, borç ödenince tekrar geri alınacağını ancak köy muhtarının kendilerinden habersiz tüm yerleri kızına sattığını" öne sürerek, kanun yoluna başvurmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 31/05/2019 tarihli ve 2019/919 E., 2019/1047 K. sayılı kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan keşif sırasında dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanı ile duruşmada dinlenilen tanık beyanları bir arada değerlendirildiğinde çekişmeli taşınmazların öncesinde davacıların mirasbırakanı babaları ...'ye ait olduğu, davacılar ... ve ...'nün borçlanmaları üzerine ve borçlarına karşılık çekişmeli taşınmazları ... isimli kişiye verdikleri ve ...'ın taşınmazları oğlu olan davalınn bayii ... adına tespit ettirdiği, çekişmeli taşınmazları gerek kadastro tespitinden önce gerekse kadastro tespitinden sonra ...ve ...'ın kullandığı ve fındıklarını topladığı, sonrasında taşınmazları davalının kayden satın aldığı, bu hale göre çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin kadastro tespit tarihinden önce olacak şekilde dahi davacıların bir kısmı tarafından davalının bayisine devredildiği ve davalının bayii ...'ın taşınmazlar üzerinde ki zilyetliğinin 1-2 sene gibi kısa bir süre sürmediği, bu haliyle davalıdan borçlu bulunan bir kısım davacıların borçlarına karşılık davalıya taşınmazın mülkiyetini mi yoksa sadece kullanım hakkını mı devrettiği yönünde araştırma yapmasının istenilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı, kaldı ki davacı ...'nın keşif sırasında "taşınmazların ... tarafından satılığa çıkarıldığı, taşınmazları kendilerinin alacağını fakat davalının satın aldığını, duruşmada ise tanığın babasının kardeşlerine telefon ederek "yeri siz alacaksanız alın yoksa ben alarım" dediğini bildirmesi; bu davacı ile bir kısım taraf tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere taşınmazların öncesinde herkese açık olarak satılığa çıkarıldığı ve böylelikle taşınmazların tapu kayıt maliki ... tarafından satıldığı hususunun herkes tarafından bilindiği ve sonrasında davalının yapılan açık duyuru üzerine taşınmazları satın aldığının anlaşılmasına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekili ile davacılar ... ve ...'nın istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinde bulunan Tirebolu Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/217 Esas, 2014/31 Karar sayılı kararı, bu karar içerisinde ifadelerine başvurulan tanıkların ve mahalli bilirkişilerin beyanları, işbu dava dosyasında beyanları bulunan tanık beyanları ve tüm dosya bir kül halinde değerlendirildiğinde, davaya konu taşınmazların müvekkillerinin murislerinden kendilerine kaldığı ve kadastro çalışmaları neticesinde hatalı olarak kendi adlarına tespit ve tescil görmediği, bilahare taşınmazların muvazaalı bir şekilde ...'e satıldığı, bu satışın batıl olduğu, yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmesinin ve bu karara karşı istinaf başvurusuna ilişkin verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki, İlk Derece Mahkemesince tanıkların duruşmada dinlenmesinin hukuka aykırı olup, keşifte taşınmazın başında dinlenmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur." hükmünü içermektedir.
3.3.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde, “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.” hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Çekişmeli 143 ada 1ve 2, 140 ada 33 ve 34 parsel sayılı taşınmazlar harici satım ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına 11/09/2009 tarihinde tespit ve tescil edildikten sonra 17/01/2012 tarihinde davalı ...’e satılmıştır. Davacı taraf çekişmeli taşınmazların murisleri ...'den geldiğini, ...’nün evlatlarından Sedat ve ... tarafından çekişmeli taşınmazları borçlarına karşılık tefecilik faaliyeti çerçevesinde ...’a devrettiklerini, davalının da aynı köyden olup bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığını iddia etmiş, davalı taraf ise, taşınmazı iyiniyetle bedelini ödeyerek satın aldığını savunmuştur.
3.3.2. Toplanan delillerden, çekişmeli taşınmazların davacıların murisi ...’den kaldığı ve terekenin taksim edilmediği, tereke iştirak halinde olduğundan yapılan satışın da geçerli olmadığı sabittir. Davalının davacılarla aynı köyde yaşaması nedeniyle, çekişmeli taşınmazların davacıların murisinden kaldığını bilmesinin hayatın olağan akışına uygun olacağı bu haliyle davalının iyiniyetli olmadığı anlaşılmış olup, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir .
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Tirebolu Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine 08/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.