Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3705 E. 2022/360 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen taşınmazın tapuya tescili talebine dayalı tescil davasında, taşınmazın zilyetlikle kazanılma şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın zilyetlikle kazanılması için gerekli şartların oluştuğuna dair yeterli araştırma yapılmadan ve hava fotoğrafları ile diğer delillerin incelenip değerlendirilmesi suretiyle uzman bilirkişi raporları alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davalı tarafın istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü.

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ekli krokide gösterilen yaklaşık 2.328,18 m2 yüzölçümlü dava konusu taşınmazın 1940'lardan beri davacı ve öncesinde babasının nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğu; dava konusu taşınmazda davacının ve öncesinde babasının gerek bedenle ve gerekse makinalarla emek ve masraf yapılarak imar ve ihya ettiği; davacı tarafından ev ve ağıl yapılarak kullanılmaya devam edildiği; meyve ve sebze ekildiği, ...... bulunduğu iddiasıyla, taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile taşınmazların hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6360 Sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca Antalya ilinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırları olarak belirlenmiş ise de ilçe belediyelerinin ortadan kalkmadığı, 6360 sayılı ve 5216 sayılı kanun hükümleri gereği kendilerine husumet yöneltilemeyeceği, davanın süresinde açılmadığı, davada zamanaşımının dolduğu savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının dava konusu taşınmazın 2328,18m²'lik kısmının dava tarihinden önce 20 yıldan daha uzun süre eklemeli zilyetlikle, nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla ekonomik yarar sağlamak amacıyla kullandığı, ziraat bilirkişi raporuna göre uzun yıllardır kültür tarım arazisi niteliğinde olduğu, imar ihyasının tamamlanmış olduğu, imar kapsamı dışında olduğu, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olmayıp özel mülkiyete tabi yerlerden olduğunun belirtildiği, imar planının dışında kaldığı, imar ihyasının hava fotoğraflarından 1980'li yıllarda tamamlanmış olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının eksik inceleme sonucuna dayanmakta olup, usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 24/06/2019 tarihli ve 2019/231 E. 2019/411 K. sayılı kararıyla; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; dava konusu olup fen bilirkişisinin 09/11/2017 tarihli krokili ek raporunda A harfiyle gösterdiği 2328,18 m²'lik taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde ve TMK'nın 713. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili , dava konusu taşınmazın 2/b arazisi olduğunu, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, MK.713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil talebine ilişkindir.

3.2.İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti başlıklı 14. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

İhya edilen taşınmaz mallar başlıklı 17.maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.'' hükümlerine içermektedir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1.Davacı, imar – ihya ve kazandırırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmaz bölümlerinin adına tescilini talep etmiştir.

3.3.2.Bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 1956 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında “kadastro harici” olarak bırakıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, dava konusu A ile gösterilen bölüm yönünden imar- ihyanın tamamlanarak, zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluştuğu, gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.

3.3.3.Dosya içerisinde yer alan hava fotoğraflarının orman bilirkişi tarafından incelendiği ve hüküm vermeye elverişli olmadığı, ayrıca tek kişilik bilirkişi ile alınan ziraat raporu soyut nitelikte olup hüküm vermeye elverişli değildir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.

3.3.4.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz bölümüne ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, A harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç jeodezi-fotogrametri mühendisi , üç ziraatçı bilirkişi, bir inşaatçı ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

3.3.5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği, edilmiş ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporlarını da irdeler şekilde taşınmaz bölümünün tarımsal niteliğini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, taşınmazın içerisindeki ağaçların ne zaman dikildiği, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş ve hangi bölüme ait olduğu işaretlenmiş renkli fotoğrafları ile desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

3.3.6.Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümünün niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten, önceki raporların irdelenerek

çelişkinin sebebinin açıklandığı ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli;

3.3.7.İnşaat Bilirkişisinden taşınmazın içerisinde bulunan evin ne zaman yapıldığının tespit edilmesi ve renkli fotoğraflarla desteklenmiş, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ve gerekçeli rapor alınmalı,

3.3.8.Fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor aldırılmalı;

3.3.9.Tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine vekilinin değinilen yönlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.