Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3726 E. 2022/831 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan taşınmazın mirasçılar tarafından tescil talebine ilişkin dava şartlarının oluşup oluşmadığı ve taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar tarafından elbirliği mülkiyeti altındaki taşınmazın tamamı için dava açılmadığı, terekeye temsilci atanmadığı ve tüm mirasçıların muvafakatinin sağlanamadığı, ayrıca taşınmazın ıslah çalışmaları sonrası imar ve ihya edilerek Hazine'nin mülkiyetine konu şartları taşıdığı gözetilerek, davacıların tescil talebinin reddine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 8. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davalı Hazine ve davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından ilkderece mahkemesi kararı kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar davalı Hazine ve davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi tarafından Hazine vekilinin istinaf isteminin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın usulden reddine, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş olup, karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Anamur İlçesi ... Mahallesi 111 ada 40 parsel nolu taşınmazın, davacıların murisi olan babaları ... adına kayıtlı olup henüz intikal görmediği, bu taşınmaz ile ... suyu arasında kalan tahminen 3000 m2'lik tapusuz taşınmazın zilyetliğinin muristen mirasçıları olan davacılara geçtiği, bu tapusuz kısmın 50-60 yıldır muris tarafından nizasız fasılasız kullanıldığı, ayrıca imar ve ihya edildiği, vefatıyla mirasçılarına kaldığı iddiasıyla, tapulama harici kalmış bu taşınmazın davacıların veraset ilamındaki payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilemeyecek yerlerden olduğunu, 6360 sayılı Yasa gereği Büyükşehir Belediyelerinin görev ve sorumluluk alanları il mülki sınırı olduğundan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; tapulama harici bırakılan taşınmazların kazanılabilmesi için tespit dışı bırakma tarihinden itibaren imar ve ihya edilip 20 yıllık zilyetliğin nizasız ve kesintisiz olarak sürdürülmesi gerektiğini, dava değerinin düşük gösterildiğini, Mahkemece gerçek değerin belirlenerek eksik harcın tamamlanması gerektiğini belirterek davanın reddine; davacı davasını ispatlayamazsa TMK'nın 713/6.maddesi hükmüne göre taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince 03/05/2017 tarihli ve 2016/1167 E. 2017/127 K. sayılı kararla muris ...’in mirasçılarının davacılar ve davadışı 3. kişiler olduğu anlaşılmakla, davalılar 3. kişi olduğundan ve davacılar miras paylarına dava açtıklarından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, bu davada terekeye temsilci atanmasa ya da diğer mirasçılar davaya muvafakat vermese dahi davanın açılıp karar verilebileceğini, mirasçılardan birinin taşınmazı işgal eden kişilerden olması nedeniyle davaya muvafakat etmeyeceğini öne sürerek kararın kaldırılmasını ve Bölge Adliye Mahkemesince yeniden görülmesini talep etmiştir.

3. Kaldırma Kararı

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 22/02/2018 tarihli ve 2018/30 E. 2018/77 K. sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a-4. maddesi uyarınca kaldırılarak, Mersin Büyükşehir Belediyesine husumet yöneltilmesi için davacı tarafa süre verilerek; DSİ'nin davaya dahil edilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilerek taraf teşkilinin sağlanması, dahil edilmesi durumunda delillerinin toplanması; bundan sonra yapılacak yargılama sonucunda hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Kaldırma Kararı Sonrası İlkderece Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, dava konusu taşınmazın ... ... taşkın yatağında bulunması nedeniyle davalı ... Hazinesi'nin tescil isteminin reddine karar verilmiştir.

5. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

6.İstinaf Nedenleri

6.1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece ilk istinaf incelemesinden önce 6. celsenin 1 nolu ara kararıyla terekeye temsilci tayin etme konusunda taraflarına yetki verildiğini, bu yetkiye dayanarak Anamur Sulh Hukuk Mahkemesindeki 2017/360 E. sayılı dosyayla terekeye mümessil tayini konusunda dava açtığını, mahkemece 7. celsede kararından rücu ederek davanın usulden reddine kararı verdiğini, böylece muhtemel dava şartı yokluğunun giderilmesine engel olduğunu, iddia ve delil bildirme haklarının engellendiğini, bu davada terekeye temsilci atanmasa ve hatta diğer mirasçılar muvafakat vermese dahi davanın açılıp karar verilebileceğini düşündüklerini, ayrıca davaya katılmak istemeyen mirasçılardan birinin dava konusu yeri önceden işgal ederek muz serası yaparak kullanan kişi olduğunu, taşınmazı davacılar aleyhine işgal ederek kullanan dava dışı kişilerin bu davaya muvafakat vermeyeceğinin açık olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın yeniden görülmesini istemiştir.

6.2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davacının davasının reddi ile taşınmazın Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmesi gerekirken Hazine adına tescil talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

7. Gerekçe ve Sonuç

7.1.Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 05/07/2019 tarihli ve 2019/165 E. 2019/446 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın zilyetliğinin davacıların babalarından mirasçılarına kaldığı uyuşmazlık konusu olmayıp, dosyada bulunan mirasçılık belgesine göre davacıların babası olan ...'in 1985 yılı olan ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan ve mirasçıları bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ettiklerinden, sonradan muvafakatlarının alınması ya da miras şirketine mümessil tayini suretiyle dava koşulunun yerine getirilmesi de mümkün bulunmadığından, ilk derece mahkemesince bu gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş olunmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,

7.2.Davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusuna gelince; dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazın, ... Mahallesinde 1968 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu'na göre yapılan tesis kadastrosu çalışmaları sırasında “... ... Yatağı” olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı,Bu tür yerler, çay yatağı ve etkisi altındaki yer olmaktan çıkması halinde, toprak yapısının, tarıma engel oluşturan (taşlık, çalılık, çakıllık gibi) unsurlarından temizlenerek, diğer bir deyişle emek ve masraf yapılarak imar ihya edilmek suretiyle tarım arazisine dönüştürülmesinden sonra 20 yıl süre ile koşullarına uygun şekilde tasarruf edilmesi halinde iktisabı mümkün olduğu, Dava konusu taşınmazın da ... ...'nda 1979 yılında DSİ tarafından yapılan ıslah çalışmalarından sonra ... ...'nda bir daha taşma görülmediği, üzerinde muz yetiştiriciliği yapıldığı ve sera bulunduğu, 2004 yılında çilek yetiştiriciliğinde kullanıldığı, düz bir yapıda olup bu tarihlerde imar ve ihyasının tamamlandığı ve dolayısıyla dava tarihi itibariyle tescile tabi taşınmazlar kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinn TMK'nın 713/6.maddesi kapsamındaki tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olunması doğru görülmediği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1.maddesi uyarınca esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Anamur 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/10/2018 tarihli ve 2018/122 Esas, 2018/391 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, Davacıların davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı Hazine vekilinin tescil isteminin kabulü ile, dava konusu Mersin İli Anamur İlçesi ... Mahallesinde bulunan ve 09/02/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda ve ekindeki krokide A harfiyle gösterilen 1631,08 m2 lik taşınmazın TMK'nın 713/6.maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, davaya katılmayan/katılmak istemeyen mirasçılardan biri zaten dava konusu yeri önceden işgal edip muz serası yapmak suretiyle kullandığını, Taşınmazı davacıların aleyhine olacak şekilde işgal ederek kullanan dava dişi 3. kişilerin işbu davaya muvafakat vermeyeceğini, bu durumda taşınmazı zaten kullanmaya devam eden 3.kişiler usul hukukunun boşluğunu istismar ederek ve hakkını kötüye kullanarak taşınmazdan yararlanmaya devam edeceklerini, işbu davada Terekeye temsilci atanma işleminin kamu düzeni ile ilgili olduğu ve bu noksanlığın mahkemece resen düzeltilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında kadastro harici bırakılan taşınmaz bölümünün davacıların miras payları oranında tescili isteğinden ibarettir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. "

3.2.2. İştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ve 702. maddeleri gereğince, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Buna göre ancak, bir mirasçı özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açabilirse de, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle davanın yürütülmesi mümkündür. Öte yandan, bir ya da bir kısım mirasçının, terekeye ait bir mal, hak veya alacaktan yalnız kendi payına düşen kısım için dava açması halinde mirasçıların iştirak halindeki payları üzerinde tasarrufta bulunmak yetkisi bulunmadığından davanın reddi gerekir. Böyle bir dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılmasına (icazet vermesine) ve tereke temsilcisinin de, bir mirasçının yalnız kendi payı için açtığı davaya icazet verip davayı devam ettirmesine olanak yoktur.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Çekişmeli taşınmaz yörede 1968 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro harici bırakılmıştır.

3.3.2. Davacı taraf, imar ihya ve zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak taşınmazın murislerinden kaldığını intikal yapılmadığını belirterek miras payları oranında tescilini talep etmiştir.

3.3.3. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./7) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde davacıların davasının usulden reddine davalı Hazinenin talebi kabul edilerek taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL. bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 08/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.