"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü.
I. DAVA
Davacı ..., Sakarya, Geyve, Koru Mahallesi 348 ada 1 parsel sayılı taşınmazın çekişmesiz olarak zilyetliğinde iken kadastro çalışmaları sırasında köy tüzelkişiliği adına tespit edildiğini açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Yargılama sırasında davacı vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil olmuştur.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/04/2018 tarihli ve 2015/640 E. 2018/258 K. sayılı kararıyla; Keşif mahallinde dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından davacının iddiasının sübut bulmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin, taşınmazın kime ait olduğunu bilmediklerine dair beyanları üzerine mahkemenin yeniden mahalli bilirkişi istemesi gerektiğini, mahalli bilirkişilere taşınmazın tespit tarihine kadar ölü davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığının sorulmadığını, taşınmazın miras yoluyla intikalen ve eklemeli zilyetlikle müvekkilleri adına tescil koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 12/09/2019 tarihli ve 2018/1736 E. 2019/1238 K. sayılı kararıyla; davacı tarafın, bildirdiği tanıklar ve toplanan deliller itibariyle, teknik bilirkişi raporuna göre üç tarafı ormanla çevrili nizalı taşınmazın zilyetliğine ilişkin mülk edinme koşullarının oluştuğu kanıtlanamadığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, kamu düzenine ilişkin aykırılık halleri bulunmadığından istinaf nedenleri ile sınırlı yapılan inceleme sonunda usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan yerel mahkeme kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, Tanıklar dava konusu taşınmazın davacıların olduğunu söylediklerini, mahalli bilirkişiler de taşınmazları bilmeyen kişiler olup bu kişilerin beyanları hükme esas alınmaması gerektiğini, murisleri ...’nın yaşlılığı nedeniyle son yıllarda ekilmediğini, davacıların murisi uzun yıllar taşınmazı kullandığında zilyetlik şartlarının oluştuğunu belirterek kararın bozulmasını talep eder.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescili istemine ilişkindir.
3.2. Hukuki Sebep
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” hükmünü içermektedir.
3.3. Değerlendirme.
3.3.1. Davacı taraf, çekişmeli 348 ada 1 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek zilyetlikle kazanım şartlarının oluştuğunu iddia etmiş, çekişmeli 348 ada 1 parsel sayılı taşınmaz senetsiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile Koru Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildikten sonra, 08/05/2015 tarihinde ... adına tashihen tescil edilmiştir.
3.3.2. Somut olayda, keşifte alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında davacıların zilyetliklerinde bulunduğuna ilişkin beyanda bulunmadıkları gibi çekişmeli taşınmazda herhangi bir kullanımın olmadığı anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazda zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmesinde ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye harcın temyiz edenlerden alınmasına, 18/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.