"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaz malın Devletin Hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı gibi zilyetlik ile kazanma koşulları dahi gerçekleşmediğini, dava konusu taşınmaz malın boş olarak Devletin Hüküm ve tasarrufu altında bulunmakta olup, davalının bugüne kadar bu yerlerde zilyetliğini ispat edecek herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, bu nedenle dava konusu taşınmaz malın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı adına tapuda tescilinin yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, ayrıca Kadastro Kanunu'nun 18. maddesine göre ekonomik yarar sağlamasının mümkün olan yerlerinde zilyetlik koşulları sağlanmaması durumunda Hazine adına tespit edileceğinin belirlendiğini, neticeten; çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26/03/2012 tarihli ve 2012/38 E., 2012/58 K. sayılı kararıyla; 128 ada 1 parsel yönünden daha önce karar verildiği gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
III. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde, dava ile tarafların aynı olmadığını, kesin hüküm şartlarının oluşmadığını bu nedenle kararın bozulmasını talep etmiştir.
IV. Yargıtay Bozma ilamı
16. Hukuk Dairesi 05/06/2015 tarihli ve 2014/14952 E., 2015/7334 K. sayılı bozma ilamında kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için her iki davanın, konusunun taraflarının ve dayanılan hukuki sebebin aynı olması gerektiğini, davacı Hazine 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinde 29.02.2008 tarihinde tespit ve tapu maliki olan köy tüzel kişiliği aleyhine tapu iptal ve tescil istemiyle iş bu davayı açtığını, dava devam ederken dahili davalı ... tarafından çekişmeli taşınmaz hakkında köy tüzel kişiliği aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu taşınmazın ... adına tesciline karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği ancak o davada Hazine'nin taraf olmadığı nazara alındığında Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen hükmün iş bu davada davacı Hazine bakımından kesin hüküm oluşturduğundan söz edilemeyeceğini, mahkemece, hükmen malik olan ...'a da dava yöneltildiğine göre, işin esasına girilerek, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi 14/03/2019 tarihli ve 2015/198 E., 2019/42 K. sayılı kararıyla, 128 ada 1 nolu parselin Hazinenin veya köyün ortak kullanımına ait olmadığı, davalı ...'un kullandığının mahalli bilirkişiler, tanıkların beyanlarıyla da sabit olduğu ve daha önce alınan Sulh Hukuk Mahkemesi kararından da görüleceği üzere, dava konusu taşınmazın davalı ...'a ait olduğu, davacı Hazine'ye ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz nedenleri
2.1. Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın boş olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, davalının iddia edildiği gibi bir zilyetliğinin de söz konusu olmadığını, bahsi geçen taşınmazın Maliye Hazinesine ait olup özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, dava konusu taşınmaz hakkında dinlenen tanık beyanları gerçeği yansıtmadığını, yine dava konusu taşınmaz arsa niteliğinde olup taşınmaza yönelik imar planı içinde kalıp kalmadığına dair gerekli incelemeler de yapılmadığını, Yerel Mahkeme tarafından hükme esas teşkil edecek yeterlikte araştırma ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.2. Davalı ... temyiz dilekçesinde, dava konusu bir kısım taşınmazın müvekkil belediye adına tapuda kayıtlı olduğunu, davalı ... kendisini iş bu davada vekil ile temsil ettirmesi sebebi ile, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı ... lehine maktu vekalet ücretinin takdiri gerekmekte iken bu yönde bir hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 330. maddesinde “Vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücreti, taraf lehine hükmedilir.” hükmüne yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
3.3.2. Davalı ... vekilinin, yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, tapu iptali ve tescil davası olup, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir.
VII. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının reddine, davalı ... Başkanlığının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.