Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3741 E. 2022/1487 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan bir taşınmazın TMK 713 ve Kadastro Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca kimin adına tescil edileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde yirmi yılı aşkın süredir malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyetliğinin bulunduğu ve bozma kararında belirtilen hususlara uygun araştırma ve inceleme yapıldığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasındaki tescil davası sonunda Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18/04/2019 tarihli ve 2017/759 Esas, 2019/330 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Kalecik Köyü çalışma alanında bulunan ve 1978 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan 5.500 m2'lik taşınmaza 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın TMK'nın 713. maddesi gereğince adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ve dahili davalılar, davanın reddini savunup, her biri taşınmazın kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2015 tarihli ve 2012/257 E., 2015/314 K. sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 23/06/2014 tarihli raporu ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3.623,48 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 06/11/2017 tarihli ve 2015/17964 E., 2017/7461 K. sayılı kararıyla; “Ne var ki, taşınmaz bölümü başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları soyut nitelikte olduğu gibi, zirai bilirkişinin taşınmaz bölümünün niteliğini belirlemekten uzak raporuna değer verilerek hüküm kurulması ve hava fotoğrafı incelemesinin tarafsız jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita bilirkişisi tarafından yapılması gerekirken Van Kadastro Müdürlüğü'nde kontrol mühendisi olarak görevli olan harita mühendisi bilirkişi tayin edilmek suretiyle rapor düzenlettirilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için dava tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesine ilişkin (1997, 1992, 1987 yılları) en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığı'ndan getirtilmelidir. Bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi ve davacı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan ziraatçi bilirkişi kurulu, serbest çalışan jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmaz bölümünün toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünün cinsini, taşınmazın halen imar-ihya edilmiş olup olmadığını komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirecek ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafı stereoskop aletiyle incelenmek suretiyle taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenmeli, jeolog bilirkişiden de taşınmazın batısında aktif dere yatağı bulunduğu göz önünde bulundurularak taşınmazın niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını açıklayan rapor alınmalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. ” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Mahkemenin 18/04/2019 tarihli ve 2017/759 E., 2019/330 K. sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle, alınan 12/02/2019 havale tarihli fen bilirkişisi ve harita mühendisi bilirkişisine ait rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 3623, 48m² lik tescil harici kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı iktisap koşullarının oluşmadığını, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının taraflı olup maddi gerçeği yansıtmadığını belirtip hükmün bozulmasına TMK'nın 713/6. maddesi uyarınca taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı TMK'nın 713/1. maddesinde '' Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.'',

6.2.2. Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde ''Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır...'',

6.2.3. Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde ''Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14. maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.'' hükümlerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere hükmün dayandığı ve kararın (IV/6.1) numaralı paragrafında yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye, kararın ( IV/2. ) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmış olmasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.