Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3742 E. 2022/1481 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde miras yoluyla intikal eden ve sonradan davalıya satılan taşınmazlar üzerinde davacıların miras paylarını talep ettikleri tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazları iyiniyetle iktisap ettiklerine ve davacıların miras paylarını ispatlayamadıklarına dair mahkeme kararında hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACILAR : ... V.D.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası sonunda Vize Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12/07/2018 tarihli ve 2016/256 Esas, 2018/185 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, Sofular köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 3, 114 ada 1 ve 106 ada 15 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakanları ...'den geldiğini, terekesinin taksim edilmediğini, tespite esas satış senedinin dava konusu taşınmazları kapsamadığını, davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile terekeye iadesini istemişler, bozma ilamından sonra mirasbırakan ...’in dava dışı mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı, taşınmazları tapu siciline güvenerek iyiniyetli olarak satın aldığını, taşınmazlarda 40 yılı aşkın zamandan beri kendisinin, öncesinde ise ... ...'in malik sıfatıyla zilyet olduğunu, davacının hakkının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

2. Bir kısım dahili davalılar, davayı kabul etmediklerini, herkesin hakkını aldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

3. Diğer dahili davalılar, savunma getirmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı, davacıların taşınmazda haklarının bulunmadığı, davalının taşınmazları ediniminin kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28/03/2016 tarihli ve 2015/4283 E., 2016/3325 K. sayılı ilamıyla; “...Davacılar dava dilekçesinde dava konusu taşınmazların kök muris ...'e ait olduğu ve terekesinin taksim edilmediği iddiası ile dava açmışlardır. Dolayısıyla dava dilekçesi içeriğine ve dosya kapsamına göre davacıların elbirliği mülkiyetinden kaynaklanan hakka dayandıkları anlaşılmaktadır. Davalı tapu maliki ... kök muris ...'ın terekesi karşısında 3. kişi konumundadır. Miras bırakanların ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde TMK'nın 640. ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçıların birlikte dava açmaları, terekeye temsilci atanması ya da diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam olunması gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece usuli eksikliğin giderilmesi yönünden davacı tarafa süre verilmesi, taraf koşulunun sağlanması halinde davanın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup,...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 12/07/2018 tarihli ve 2016/256 E., 2018/185 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ...’in dava dışı mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlandığı, satış senedinin dava konusu taşınmazları kapsadığının keşfen saptandığı, kardeşler arasında taksim yapıldığı ve kök mirasbırakandan intikal eden taşınmazların yıllardır taksime uygun şekilde kullanıldığı, taşınmazları ... ... mirasçılarından satın alan 3. kişi konumundaki davalının TMK 1023. madde kapsamındaki ediniminin korunacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı ... vekili, her ne kadar mahkeme gerekçede, taksim olduğunu belirtmiş ise de, dosya içerisinde yazılı bir taksim sözleşmesinin bulunmadığını, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının miras olarak alacağı yerler arasında aynı zamanda mirasbırakan ... ...'den kalan yerlerin de bulunduğunu, Mahkemece bu durumun göz ardı edildiğini, 1950 yılında yapıldığı iddia edilen senedin gerçeği yansıtmadığını, senette adı geçen muhtarın yapılan araştırmalara rağmen bulunamadığını, davacı ...'in babası ... ...'in okuma yazma bilmediğini, okuma yazma bilmeyen kişinin yapacağı taksim sözleşmesinin sıkı şekil koşullarına bağlı olduğunu, Mahkemece bu hususların araştırılmadığını, bozmadan önce dinlenilen tanıkların beyanları ile yetinildiğini, davalıların akrabası olan davalı tanıklarının beyanlarının mahkemeyi aldatıcı nitelikte olduğunun gözardı edildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

6.2.2. Tapu siciline kayıtlı olmayan taşınmazlarda, zilyetlik mülkiyetin karinesidir. Zilyetliğin konusu taşınır, taşınmaz mallar ve haklardır. Taşınmaz mal tapulu olabileceği gibi, tapusuz da olabilir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin ayrı bir önemi ve işlevi bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazlarda tapu sicili mülkiyete karine teşkil ettiği halde tapusuz taşınmazlarda zilyetlik mülkiyetin karinesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.02.2012 gün, 2011/20-714 Esas, 2012/78 Karar)

6.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763/1.maddesinde; "Taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekir."

6.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesinde; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

6.2.5. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/1. maddesinde “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde "Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur." hükümleri düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Kadastro sonucu Sofular Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 3, 114 ada 1ve 106 ada 15 parsel sayılı sırasıyla 3.974.01, 1.171,70 ve 12.513,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... ... adına tespit ve tescil edildikten sonra satış suretiyle 06/08/2007 tarihinde davalı ... adına tapuya tescil edilmiştir.

6.3.2. Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış, tarafların gösterdiği deliller toplanmıştır.

6.3.3. Kararın (IV/2.) numaralı paragrafta yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Yerel Mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 36,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.