"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sonucu, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Tufanbeyli İlçesi, Fatmakuyu Mahallesi çalışma alanında bulunan 111 ada 137, 139, 160, 173, 186, 200, 208, 221 ve 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazlardan 111 ada 137, 139 parsel sayılı taşınmazlar davalı ... adına; 111 ada 160, 173 ve 221 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 111 200, 208 ve 112 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar ... adına; 111 ada 186 parsel sayılı taşınmaz ise eşit paylarla ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
I. DAVA
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi ...’na ait olduğu ve ölümünden sonra terekesinin taksim edilmediğini, çekişmeli taşınmazlarda annesi ...’nun da miras payı olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle kök muris ... terekesi adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde özetle; çekişmeli taşınmazların öncesinde tarafların dedesi olan ...’na ait olduğu ve ölümüyle mirasçılarına intikal ettiği, ... terekesinin ...ve ... tarafından taksim edildiğini ve bu taksim esnasında davacının murisi ...’nun payını aldığını ve böylelikle çekişmeli taşınmazların taksimen kendilerine kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2015 tarihli ve 2015/9 Esas, 2015/957 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazların kök muris ...’ndan intikalen geldiği ve ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçılarının katılımıyla taksim edilmediği davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ...’ndan kendisine intikal eden miras payı oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar, temyiz dilekçesinde özetle, delillerin takdiri ve olaya uygulamasında hataya düşüldüğünü, çekişmeli taşınmazların taksimen kendilerine intikal ettiğini, Mahkemece taraflar arasındaki anlaşma protokolüne uygun olarak karar verilmediğini belirterek, Tufanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/9 Esas, 2015/957 Karar sayılı kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğinden ibarettir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesi " Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise on dördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. ‘’ hükmünü içermektedir. ( madde metninde taksimden bahsedilse dahi kıyasen taşınmazın zilyedi murisin mirasçıların yasal miras payına mahsuben sağlığında yaptığı paylaştırma da bu kapsamdadır.)
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Bilindiği üzere, Kadastro Kanunu'nun 15/1. maddesinde, kural olarak kadastro faaliyetleri ve kadastro tespiti sırasında hem tapuya kayıtlı, hem de tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların malikleri veya bunların mirasçıları arasında taksim edilmesi yahut muris tarafından sağlığında paylaştırılması sebebiyle zilyetleri adına tespitine ilişkin düzenleme getirilmiştir. Buna göre tapuya kayıtlı olmayan taşınmazların 14. madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildiği yahut muris tarafından paylaştırıldığı belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat olunduğu takdirde, bu taşınmazların paylaşım gereğince zilyetleri adına tespit edileceği belirtilmektedir.
3.3.2. Hemen belirtmek gerekir ki, taksime dayanan taraf, TMK'nın 6. maddesi uyarınca, taşınmazın taksim edilmiş olduğunu, adına tespit edilecek kısmın kendisine isabet ettiğini, tespit tarihine kadar taksimin bozulmadığını ispat etmelidir. Kadastro tespiti sırasında taksimle ilgili göz önünde bulundurulacak hususlara değinilecek olursa; tespitten önce yapılan taksimlerin nazara alınması, taksimin bozulmamış olması ve taksime iştirak edenin zilyet olması gerekmektedir. Taksimin ispatına gelince, bilindiği üzere tereke tüm mirasçılara bir bütün halinde intikal eder. Asıl olan terekenin bir bütün olarak tasarruf edildiğidir.. Aksini iddia eden iddiasını ispat etmelidir. Taksim olayı ispat edilirken öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, ne zamandan beri kimin zilyet olduğu ve nedeni, taksimin ne zaman kimler arasında yapıldığı, taksime tüm mirasçıların katılıp katılmadığı araştırılmalıdır. Kadastrodan önce yapılan tapu dışı taksim geçerlidir. Ve şahit ve bilirkişi beyanları ile ispat edilebilir. Uzun süre kullanma taksimin varlığını göstermez. Asıl olan bu kullanmanın tüm mirasçılar adına olduğu ve kullanım şekline taalluk ettiğidir. Aksi düşünce mirasçılar arasında zaman aşımı işlemez yolundaki temel maddi hukuk kuralı ve ispat hukuku çerçevesinde bertaraf edilmiş olur.
3.3.3. Somut olaya gelince, çekişmeli taşınmazların irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği gerekçesiyle davalılar adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
3.3.4. Davacı hak düşürücü sürede çekişmeli taşınmazların kök muris...’den geldiği ve ölümünden sonra terekesinin usulüne uygun şekilde taksim edilmediği iddiasıyla miras payı oranında adına tescil talebiyle eldeki davayı açmıştır. Davalılar ise çekişmeli taşınmazların kök muris ...’dan geldiği ve ... terekesinin mirasçılar tarafından usulüne uygun şekilde taksimininin yapılarak davacının annesinin payının verildiğini savunmuştur. O halde taraflar arasında niza konusu olan husus çekişmeli taşınmazların murislerin ölümünden sonra usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmediği hususunda toplanmaktadır.
3.3.5 Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporları alınmış, tarafların gösterdiği deliller toplanmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir.
3.3.6 Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, çekişmeli taşınmazların kök muristen kaldığı hususunda taraflar uyuşmazlık bulunmamasına, uyuşmazlığın kök murisin terekesinin kök murisin ölümünden sonra taksim edilip edilmediği noktasında toplanmasına, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından taşınmazların kök muris ...’dan oğlu...’e taksimen intikal ettiği ve ...terekesinin usulüne uygun bir şekilde taksiminin gerrçekleştiği hususunun ispat yükü kendinde olan davalılar tarafından ispatlanamamasına ve kararın (III) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; dosya içeriği ve kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun kararın ONANMASINA, alınması gereken 166,74 TL onama harcının tamamının davalılardan alındığı anlaşıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.