"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istekli davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karar hakkında davalı ... vekili tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Kadastro sonucu Birecik İlçesi, Yukarıkarkutlu Mahallesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz 1973 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında devletin hüküm ve tasarrufunda olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılmıştır.
I. DAVA
Davacılar vekili, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevki ve sınırları yazılı bulunan taşınmazların miras yolu ile intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak vekil edenleri adına müştereken tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde dava konusu taşınmazın kamunun menfaatine bırakılmış yerlerden olduğu, umumun faydalanmasına açık olduğu, bu nedenle kişiler adına tescilinin mümkün olmadığı, bir an için taşınmazın zilyetlikle özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde iktisabının mümkün olduğu kabul edilse dahi davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2007 tarihli ve 2006/538 Esas, 2007/504 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 05.01.2007 havale tarihli teknik krokide (A) harfi ile gösterilen 53.438,63 metrekare, (B) harfi ile işaretlenen 35.537,52 metrekare ve (C) harfi ile belirtilen 100.777,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmazların (a) harfiyle saptanan bölümlerinin davacılardan Mustafa, (b) harfiyle gösterilen bölümlerinin davacılardan Mehmet, (D) harfi ile gösterilen 9.293,02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün ise her iki davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece “davacıların iddiasında çekişmeli taşınmaz bölümlerinin babalarından kendilerine intikal ettiği belirtildiğine göre davacıların aktif dava ehliyetinin araştırılarak taksim hususunun netleştirilmesi, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden geriye 20-25 yıl önceki hava fotoğraflarının getirtilerek uzman bilirkişi eliyle incelenmesi, komşu parsellerin vergi kayıtlarının bulundukları yerlerden istenilerek keşifte uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazlar yönünü ne olarak gösterdikleri üzerinde durulması, sınırdaki dereyle ilgisinin, derenin etki alanında bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, zirai olarak davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, davacılar ve murisleri için belgesizden kazanım araştırması yapılması, öte yandan belgesiz kazanımlardaki Şeyhmehmet Polat ile davacı ...'ın aynı kişiler olup olmadıkları üzerinde durulması” gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2014 tarihli ve 2011/580 Esas, 2014/646 Karar sayılı kararıyla davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
5.1. Davacılar vekili, temyiz dilekçesinde özetle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar ihya olgusunun davacılar tarafından tamamlandığını ve iktisap koşullarının lehlerine gerçekleştiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporları arasında çelişki olmasına rağmen Mahkemece bu çelişkilerin giderilmediğini, sunulan raporların bilimsel görüşten uzak ve eksik olduğunu, taşınmaz bölümlerinin tarım arazisi vasfında olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
6.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir."
6.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ve 17. maddesi, "– Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir.’’ hükümlerini içermektedir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III) numaralı bendinde yer verilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ:
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 53,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.